4-)
Yemen Valileri: asrında en mühim vilâyet Yemen idi. Bu cihetle Yemen-e pek çok zevat müteaddid vazifelerle gönderilmiştir. İlk Yemen vâlîsi Bâzân-dır. Bâzân İranlılar’ın da Yemen--de son vâlîsi idi. Aşağıda görüleceği üzere Kisrâ Pervîz-in katli üzerine Bâzân ve etba-ı müslümân olmuşlardı. Bu cihetle Rasûlüllah da Bâzân-ı vazifesinde bıraktı. Fîrûz Deylemî Muhacir ibn Ümiyye Ebân ibn Sâid ibn Âs Ebû Mûsâ el-Eş-ârî Muâz ibn Cebel gibi bir çok sahâbî de idarî iktisâdi askerî müteaddid vazifelerle gönderilmişlerdir. Bunlardan Ebû Mûsâ el-Eş-ârî Yemen-in sahil kısmını idare etmiştir. Muâz ibn Cebel de askerî işleri idareye me-mûr edilmişti. Peygamber-in Sefirleri Buhârî konumuz olan vâhid haberi bahsinde Rasûlüllah-ın Rûm Kayseriyle İran Kisrâsı-na gönderdiği birer sefirine dâir iki haber rivayet etmiştir ki pek kısa bir metin ile rivayet olunan bu hadîsleri Şârih Aynî Umdetü-l-Kaarî-dç îzâh etmekle beraber İskenderiye Meliki Mukavkis-e Belka Meliki Haris Gassânî-ye Yemen Meliki Hûze-ye Habeşe Ne-câşîsi Ashame-ye de birer sefirle birer mektûb gönderildiğini bildiriyor. Bu altı hükümdardan başka Şârih Aynî Bahreyn Busrâ Zu’l-kılş Me-an Abd Kilâl gibi ikinci derecede devlet adamlarına da birer sefir ve mektûb gönderildiğini kayıd ve îzâh ediyor. ki Rasûlüllah-ın bu dînî ve aynı zamanda siyâsî hareketi beşeriyeti İslâm dînine umûmî mâhiyette da-veti idi ve bu umûmî da-vete: ân jjl-j J\ ls& ı$ ıi jî = Ey insanlar emîn olunuz ben hepinize Allanın gönderdiği peygamberim de!" 153) fermânıyle me-mûr edilmişti. Medîne-ye hicretinin altıncı ayında da müs-lümanların ve İslâmiyet-in en azgın düşmanı olan müşriklerle Hudeybiye sulhunu yapıp bunları bir musâlehanâme ile bağladıktan sonra umûmî daVete sıra gelmiş bulunuyordu. Bu yüksek ve beşeriyeti şâmil vazifelerini muasır ve uzak yakın mücavir devlet reîslerine da-vetnâmeyi taşıyan birer sefîr göndermek suretiyle îfâ buyurmuştur. Şarkî Roma Sefiri Dihye: İmparator Hiraklıyus-a hitaben yazılan mektubunu Dihye ibn Halîfe eliyle gönderdi. Peygamber-in husûsî sahâbîlerinden olan Dihye ashabın en güzeli ve en kibar bir sîmâsı idi. Rivayete göre Dihye Şam-a vardığında bütün evlerden herkes çıkıp bu necîb çehreyi görmeğe koşmuşlardı. Dihye adında ashâb arasında başka bir kimse de yoktu. Bâzı defa Cibrîl Rasûlüllah-ın huzuruna Dihye suretine te-messül ederek gelirdi. Bununla beraber Dihye Bedir-den sonraki gazaların hepsinde bulunmuş ve yüksek hizmetler görmüştür. {Umdetü-i-Kaari c.I s.93). Bu cihetle Roma İmparatorluğu gibi o devrin muazzam bir devletinin reisine böyle necîb ve kibar bir sîmânın gönderilmesinde son derece yüksek bir hüsnü intihâb (güzel seçim) vardır. vâsıtasıyle gönderilen da-vetnâme sureti ve bu Peygamber mektubu üzerine Kayser Hıraklıyus -Peygamberimizin ailesi şahsî hayatı ötedenberi kavmiyle münâsebâtı kendisine îmân edenlerin içtimaî vaziyetleri teb-lîğ ettiği dînin esas umdeleri muhalifleriyle mütekabil vaziyetleri gibi hususlar hakkında- devlet erkânı huzurunda Ebû Sufyân ibn Harb-den tahkîkatına dâir ma’lûmât bu eserimizin baş tarafında tercüme edilen Abdullah ibn Abbâs hadîsinde geçti -.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî Kitabu Ahbari-l-ahadi
Konu: Tek Kadının Haberi Yânı Bununla Amel Edilir Mi Yâhud Edilmez Mi? Bâbı