1375-)
İbn Şihâb şöyle demiştir: Bana Saîd ibnu-l-Müseyyeb kendi Bâbası Müseyyeb ibn Hazn-dan haber verdi. Müseyyeb ibn Hazn (radıyallahü anh) ona şöyle haber vermiştir: Ebû Tâlib-e ölüm alâmetleri geldiği sırada ona Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi ve amucasmın yanında Ebû Cehl ibn Hişâm ile Abdullah ibn Ebî Umeyye-yi buldu. Rasûluilah Ebû Tâlib-e hitaben: "Yâ amuca! Lâ ilahe ille’llah kelimesini söyle de bununla Allah katında sana şehâdet edeyim" dedi. Cehl ve Abdullah ibn Ebî Umeyye: Yâ Ebâ Tâlib! Abdulmuttalib milletinden yüz mü çevireceksin? Diye men- ettiler. Rasûlüllah bu tevhîd kelimesini amucasına arz etmeye devam ediyordu. O iki kişi de mütemâdiyyen o sözlerini tekrar ediyorlardı. Nihayet Ebû Tâlib bunlara söylediği son söz olarak: O(yani ben) Abdulmuttalib milleti üzeredir dedi ve Lâ ilahe ille’llah demekten çekindi. aleyhi ve sellem): "İyi bil ki (ey amucam)!Allah-a yemin olsun ben sana mağfiret dilemekten nehyolunmadığım müddetçe senin için muhakkak Allah-tan mağfiret isteyeceğim" dedi. Allah bu hususta şu âyeti indirdi: o çılgın ateşin yârânı oldukları muhakkak meydana çıktıktan sonra artık onların lehine velev hısım olsunlar ne Peygamber ne de mü’min olanların istiğfar etmeleri doğru değildir"(et-Tevbe: 113).
Kaynak: Sahîh-i Buhârî Kitâbu-l-cenâiz
Konu: Bâb: Müşrik Olan Kimse Ölüm Sırasında Lâ İlahe İllellah Dediği Zaman?