2869-)
Sehl ibn Sa-d es-Sâidî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben Mervân ibnu-l-Hakem-i mescidde otururken gördüm. Ben de ona doğru geldim ve yanıbaşına oturdum. Kendisi bize haber verdi; ona da Zeyd ibn Sabit şöyle haber vermiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona "Mü’minlerden(evlerinde) oturanlarla Allah yolunda mücâhede edenler beraber olamaz-- âyetini yazdırmak istedi; tam o âyeti bana yazdırırken İbnu Ümmi Mektûm Rasûlüllah-ın yanına çıkageldi ve: Yâ Rasûlallah cihâda gücüm yetseydi ben de muhakkak cihâda gider düşmanlarla harb ederdim dedi. Ümmi Mektûm kör bir kişi idi. Allah Tebâreke ve Taâlâ Rasûlü-ne vahiy indirdi. Bu sırada Rasûlüllah-ın uyluğu benim uyluğum üzerinde bulunuyordu. Vahyin (Peygamber üzerindeki) ağırlığı bana o kadar ağır geldi ki sonunda dizimin ufalanıp dağılmasından korktum. Sonra Rasûlüllah-tan vahiy te-sîri sıyrıldı da Azîz ve Celîl olan Allah {Ğayru ulüd-dararı } = ‘Zarar sahibi olanlardan başka’ diye(bir istisna kaydı) indirdi.