3204-)
İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle diyordu: O perşembe günü; o perşembe günü ne acı gündü! dedi de sonra ağladı; hattâ gözyaşları yerdeki çakılları ıslattı.(Saîd ibn Cubeyr dedi ki:) Ben: Ey Abbâs oğlu! O perşembe günü nedir? dedim. İbn Abbâs dedi ki: Perşembe günü Rasûlüllah-ın ağrısı şiddetlenip arttı. Bunun üzerine: "Bana bir kürek kemiği getirin. Size bir kitâb (bir vasiyetname) yazdırayım ki ondan sonra ebediyyen yolunuzu şaşırmayasınız!" buyurdu. Bunun üzerine orada bulunanlar ihtilâf edip çekiştiler. Rasûlüllah:"Hiçbir peygamberin yanında ihtilâf edip çekişmek lâyık ve doğru olmaz" buyurdu. Oradakiler: Rasûlüllah’ın nesi var(hastalığın şiddetinden dolayı) sayıkladı mı? Bunu kendisinden almak isteyin! Dediler. Rasûlüllah: "Beni (kendi hâlime) bırakınız. Benim şu içinde bulunduğum (murakabe ve Allah-a dönüş hazırlığı) hâl sizin beni da-vet ettiğiniz (yazı yazmak gibi) şeylerden hayırlıdır" buyurdu. Ve sahâbîlere üç şey emretti: "Bütün müşrikleri Arab yarımadasından çıkarınız!" "Elçilere ferd ve hey-etlere benim izin verip hediyeler ikram etmekte olduğum gibi siz de yabancı elçilere hey-etlere hediyeler vermek suretiyle hürmet gösteriniz" buyurdu. Üçüncüsü hayırlıdır: Ya üçüncüsünden sükût etti yahut onu söyledi de ben onu unuttum. Sufyân ibnu Uyeyne: Bu râvî Süleyman ibn Ebî Müslim-in sözündendir demiştir.