3379-)
Buhârî şöyle dedi: Ve Muhammed ibnu Kesîr Sufyân es-Sevrî-den; o da babası Saîd ibn Mesrûk es-Sevrî-den; o da Abdurrahmân ibnu Ebî Nu-m-dan söyledi ki Ebû Saîd(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Alî(Yemen-den) Peygamber-e toprağından arıtılmamış bir mikdâr altın cevheri göndermişti. Peygamber bunu şu dört kişi arasında paylaştırdı: el-Akra- ibn Hâbis el-Hanzalî sonra el-Mucâsı-î Uyeyne ibn Bedr el-Fezârî Zeyd et-Tâî sonra Nebhân oğulları-ndan biri ve Al-kame ibn Ulâsete el-Âmirî sonra Kilâb oğulları-ndan biri arasında. Bu taksime Kureyş ve Ensâr öfkelendiler ve: Peygamber Necd halkından başkalarına veriyor da bizleri bırakıyor dediler. aleyhi ve sellem): “Ben ancak bu mal ile onları İslâm -a alıştırıyorum-- buyurdu. Bunun üzerine iki gözü çökük yanağının iki elmacığı çıkık alnı yüksek gür sakallı başı tıraşlı bir adam öne geldi ve: Allah-tan kork yâ Muhammedi dedi. Peygamber de: "Ben âsîlik edersem Allah-a kim itaat eder? Allah beni yer ahâlîsi üzerine emin kılmakta iken sizler beni emîn saymıyor (güvenmiyor) musunuz?" buyurdu. sırada bir kimse Peygamber-den o şahsı öldürme izni istedi. Zannediyorum ki bunu isteyen Hâlid ibnu-l-Velîd-di. Peygamber bu istekten onu men- etti. sert bedevi geri dönünce Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) arkasından: "Şunun soyundan yahut bunun arkasından öyle bir kavim türeyecektir ki onlar Allah-ın Kitabı-nı okuyacaklar fakat bu onların boğazlarından ileriye geçmiyecek onlar okun avı sür-atle delip çıktığı gibi dînden çıkacaklar. Onlar İslâm ahâlîyi öldürecekler de putların sahiplerini terkedecekler. Yemîn olsun eğer ben onların zamanına erişseydim muhakkak onları Âd kavminin öldürülüşü gibi öldürürdüm" buyurdu.