3875-)
Geçen senedle Mûsâ ibn Ukbe dedi ki: Bana Salim ibn Abdillah tahdîs etti. Ben Sâlim-în bu hadîsi ancak Abdullah ibn Omer-den tahdîs etmekte olduğunu biliyorum(o şöyle demiştir): Zeyd ibn Amr ibn-Nufeyl Mekke-den Şam-a doğru çıktı da tevhîd dîninden soruyor ve ona tâbi- olup onu arıyordu. Derken Yahûdîler-den bir âlime kavuştu da ona dînlerinin mâhiyetinden sordu. Ve: Belki ben de sizin dîninize girerim. Onun için bana dîninizin hâlini haber ver dedi. âlim Zeyd-e: Sen Allah-ın gadabından payını almadıkça bizim dînimiz üzere olamazsın dedi. de ona: Ben ancak Allah-ın gadabından kaçıyorum ben ebeden Allah-ın gadabından hiçbirşey taşımam ve ben onu taşımamaya muktedir hâldeyim. Sen bana dînlerden bir başka dîne delâlet eder misin? Dedi. Ben o dînin ancak Hanîf Dîni olabileceğini biliyorum dedi. Zeyd: Hanîf Dîni nedir? Dedi. Yahûdî âlimi: O İbrâhîm Dîni-dir. İbrâhîm ne bir Yahûdî ne de bir Hristiyan-dı. O Allah-tan başkasına ibâdet etmezdi dedi onun yanından çıktı ve Hristiyanlar-dan bir âlime kavuştu. Ona da Yahûdî âlimine söylediği gibi söyledi. O da Zeyd-e: Sen Allah-ın la-netinden nasîbini almadıkça asla bizim dînimiz üzere olamayacaksın dedi. ona da: Ben ancak Allah-ın la-netinden kaçmaktayım ben ebeden Allah-ın la-netinden de gadabından da hiçbirşey taşıyamam. Ben bunu taşımamaya muktedir hâlde bulunuyorum. Sen bana başka dîne delâlet eder misin? dedi. âlimi: Ben o dînin ancak Hanîf Dîni olabileceğini biliyorum dedi. Zeyd: Hanîf Dîni nedir? dedi. Hristiyan âlimi: İbrâhîm Dîni-dir. O ne bir Yahûdî ne de bir Hristiyân-dı ve yalnız Allah-a ibâdet ederdi dedi. bunların İbrâhîm Peygamber hakkındaki sözlerini görünce oradan çıktı ve onların arazîsinden dışarı çıkınca iki elini yukarıya kaldırdı da şöyle dua etti: Yâ Allah ben Seni şâhid tutuyorum: Ben İbrâhîm Dîni üzereyim dedi.