4022-)
Bana İbrâhîm ibn Mûsâ haber verdi. Bize Hişâm ibnu Yûsuf Ma-mer ibn Râşid-den; o da Hişâm-dan tahdîs etti ki babası Urve ibnu-z-Zubeyr şöyle demiştir: Zubeyr-de üç kılıç darbesi vardı. Bunlardan biri omuz kökünde idi. dedi ki: Ben -çocuk iken- bu kılıç darbelerinin çukurluğu içine parmaklarımı sokar oynardım. dedi ki: Bu yaraların ikisi Bedir gününde vurulmuş birisi de Yermûk günü vurulmuştu. dedi ki: Kardeşim Abdullah ibnu-z-Zubeyr şehîd edildiği zaman Abdulmelik ibn Mervân bana: Yâ Urve! Zubeyr-in kılıcını tanıyor musun? dedi. Ben: Evet tanıyorum dedim. Abdulmelik: O kılıçta ne vardı? dedi. Ben: O kılıcın ağzında bir kırık vardı ki bu Bedir günü kırılmıştı dedim. Sen doğru söyledin dedi de Nâbiğâ-nın şu beytim okudu: aybe fîhim gayre enne suyûfehum) Bihinne fulûlun min kırâ-ı-l-ketâibi Abdulmelik o kılıcı Urve-ye geri verdi. Hişâm: Biz o kılıca aramızda üçbin(dirhem) kıymet takdir ettik. Onu vârislerimizden biri aldı. Ben onu kendim almış olmamı çok arzu ederdim demiştir.