Racî Gazvesi Rı’l Ve Zekvân Kabileleri Gazvesi Maûne Kuyusu Gazvesi İle Adal Ve El-kaare Kabileleri Hadîsi Âsım İbn Sabit Hadîsi Hubeyb Ve Arkadaşları Hadîsi Bâbı
4143-)
Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Ebû Bekr Kureyş tarafından kendisine yapılan ezâ şiddetlendiği zaman Mekke-den Medine-ye çıkmak hususunda Peygamber-den izin istedi.Peygamber de ona: "Yerinde ikaamet et” buyurdu. Bu sefer Ebû Bekr: Yâ Rasûlallah Sana da Medine-ye hicret hususunda izin verilmesini arzu ediyor musun? dedi. buna: "Ben bunu kuvvetle ümîd etmekteyim" diye cevâb verirdi. Âişe dedi ki: Ebû Bekr bu iznin verilmesini bekledi durdu. Derken bir gün öğle vaktinde Rasûlüllah Ebû Bekr-e geldi de: "Yâ Ebâ Bekr!" diye nida etti de (evimize girince): "Yanında kim varsa dışarı çıkar" buyurdu. Bekr: . Yanımda bulunanlar ancak iki kızımdır dedi. Peygamber: "Mekke-den çıkmak hususunda bana izin verildiğini hissettin mi (yâni Mekke-den Medine-ye çıkmam hususunda bana izin verildiğini bil)?" buyurdu. Bekr: Yâ Rasûlallah! Ben de sohbette yani beraberinde olmak isterim? dedi. "Evet isteğin üzere beraber imdesin" buyurdu. Ebû Bekr: Yâ Rasûlallah yanımda iki tane dişi binek devesi vardır. Ben onları Mekke-den hicrete çıkış için hazırlamış idim dedi ve onlardan birisini Peygamber-e verdi. Bu el-Cedvâ isimli devedir. Ebû Bekr develere binip hareket ettiler nihayet Sevr Dağı-ndaki mağaraya geldiler ve orada gizlendiler. ibnu Fuheyre Abdullah ibnu-t-Tufeyl ibn Sahbere-nin kölesi idi. O Abdullah ibnu-t-Tufeyl Âişe-nin ana bir kardeşi idi. Ebû Bekr-in sağmal hayvanları vardı. Âmir ibnu Fuheyre o sağmal hayvanları öğleden sonra ve daha evvel onların üzerine doğru otlatmaya götürür orada olur. Bir de gecenin sonunda yine sürüyü Peygamber ile Ebû Bekr-in yanına doğru yürütür sonra da kuşluk vakti mer-aya sürerdi. Onun bu işini çobanlardan hiçbiri bilmezdi. Peygamber-le Ebû Bekr mağaradan çıktıkları zaman Âmir de onların beraberinde Medine-ye doğru yola çıktı. Peygamber ile Ebû Bekr yolda Âmir-i nevbetle bineklerinin ardına bindiriyorlardı. Bu şekilde ilerleyerek nihayet Medine-ye geldiler. İşte bu Âmir ibnu Fuheyre(radıyallahü anh) de Maûne Kuyusu günü şehîd edilmiştir. Ebû Usâme de şöyle dedi: Bana Hişâm ibn Urve şöyle dedi: Bana babam Urve haber verip şöyle dedi: Maûne Kuyusu yanındaki sahâbîlerin öldürüldüğü ve Amr ibn Umeyye ed-Damrî-nin esîr edildiği zaman Âmir ibnu-t-Tufeyl hâini Amr-e maktullerden birini işaret edip göstererek: Bu kimdir? diye sormuş. Amr ibn Umeyye de ona: Bu Âmir ibnu Fuheyre-dir (niye sordun)? Deyince: Yemîn olsun ben onun öldürüldükten sonra göğe yükseltildiğini ve hattâ gök onunla arz arasında kaldıktan sonra tekrar yere indirildiğini görmüşümdür(onun için sordum) dedi. Kuyusu faciası akabinde Cibril-in diliyle onların haberi Peygamber-e geldi. Peygamber de onların öldürüldüklerini sahâbîlerine bildirdi de: "Arkadaşlarınız müşriklerle karşılaşıp öldürüldüler. Ve onlar Rabb’lerinden istekte bulundular da: Ey Rabb-imiz bizim tarafımızdan bizim Sana kavuştuğumuzu ve Senden razı olduğumuzu; Senin de bizden razı olduğunu dünyâdaki kardeşlerimize haber ver dediler. Rabb-leri de Cebrail vâsıtasıyle onların hâlini haber verdi" diyerek sahâbîlerine duyurmuştur. Kuyusu günü öldürülen sahâbîler içinde Urve ibnu Esma ibni-s-Salt da vardı. Urve ibnu-z-Zubeyr onun ismiyle isimlendirildi. O şehîdlerin içinde Munzir ibn Amr da kumandan olarak şehîd edilmişti. Zubeyr’in oğlu Munzir de onun ismiyle isimlendirildi.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî Kitabu-l-megâzî
Konu: Racî Gazvesi Rı’l Ve Zekvân Kabileleri Gazvesi Maûne Kuyusu Gazvesi İle Adal Ve El-kaare Kabileleri Hadîsi Âsım İbn Sabit Hadîsi Hubeyb Ve Arkadaşları Hadîsi Bâbı