4199-)
Mesrûk şöyle demiştir: Biz Âişe-nin huzuruna girdik. Yanında Hassan ibnu Sabit vardı Hassan kendine âid olan birtakım beyitlerle teşbîb yaparak şiir inşâd ediyor ve: rezânun mâ tuzennu bi-rîbetin ğarsâ min luhûmi-l-gavâfıli diyordu. de ona: Lâkin sen böyle değilsin (yani sen gıybet ettin ve iftiracıların sözlerine daldın) dedi. dedi ki: Ben Âişe-ye: Hassân’ın senin yanına girmesine neden izin veriyorsun? Halbuki Yüce Allah "Onlardan onun büyüğünü üzerine alan kimseye büyük bir azâb vardır" (en-Nûr -11) buyurmuştur dedim. Bunun üzerine Âişe: Hangi azâb körlükten daha şiddetli ve daha büyüktür? dedi ve onun lehine: Şübhesiz Hassan Rasûlüllah adına İslâm-ı müdâfaa eder yahut müşriklerin hicivlerine karşılık verirdi sözlerini de söyledi.