4238-)
Mâlik ibn Mığvel tahdîs edip şöyle demiştir: Ben Ebû Husayn Usmân ibn Âsim el-Kûfî’den işittim şöyle dedi: Ebû Vâil şöyle dedi: Sehl ibn Huneyf el-Ensârî(radıyallahü anh) Sıffin vak-asından geldiği zaman biz ondan haber istemek üzere yanına geldik. (O bu harb gününde taksîr yapmakla ittihâm ediliyordu.) Şöyle dedi: Sizler bu harb hakkında kendi re-yinizi ittihâm ediniz. (Çünkü ettiğiniz bir ictihâdla İslâm içinde kardeşlerinizle harb ediyordunuz.) Yemîn olsun ben kendimi Ebû Cendel gününde gördüm eğer Rasûlüllah-a karşı O-nun emrini reddetmeye muktedir olaydım muhakkak O-nun Ebû Cendel hakkındaki emrini reddederdim. Allah ve Rasûlü en bilendir. Biz Allah yolunda bize ağır gelen herhangi bir iş için kılıçlarımızı omuzlarımızdan her indirişimizde muhakkak o kılıçlar (şu müslümânlar arasında meydana gelen) fitne işinden önce tanımakta olduğumuz işe doğru bizlere kolaylıklar yapmışlardır (yani kılıçlarımız bizi o işe yaklaştırmış ve bizi o işin içine girdirmişlerdir. Bu fitne ise içinde müslümânları öldürmek olduğu için müşkildir). Bu fitneden herhangi bir tarafı kapattıkça muhakkak üzerimize diğer bir taraf fışkırmıştır ki biz ona nasıl varacağımızı bilmiyoruz.