4243-)
Ben Seleme ibnu-l-Ekva- (radıyallahü anh)-dan işittim şöyle diyordu: Ben bir sabah namazı ezanı okunmazdan önce (Medine-den Gâbe ormanlığı tarafına gitmek üzere) yola çıktım. O günlerde Rasûlüllah-ın sağmal develeri Zû-Kared mer-asında otlayıp yayılıyorlardı. devamla dedi ki: Yolda giderken bana Abdurrahmân ibn Avf’ın bir oğlanı kavuştu ve: Rasûlüllah-ın sağmal develeri(kırk kişilik çapulcular tarafından) alınıp götürüldü! dedi. Ben kendisine: Develeri kim aldı? Diye sordum. O: Gatafân kabilesi adamları! dedi. devamla dedi ki: Bu haber üzerine ben gür sesimle üç defa: Yâ Sabâhâh(Ey sabahçılar erken kalkanlar yetişin baskın var)! Diye haykırdım. dedi ki: Ben bu haykırışımı Medine-nin iki kara taşlığı arasındaki halka işittirdim. Sonra kendim yüzüm doğrultusu üzerine hiç sağa sola bakmadan yaya olarak çapulcuların arkalarından sür-atle koştum. Nihayet onlara yetiştim. Oradaki sudan su çekmeye başlamışlardı. Ben onlara oklarımı atmaya başladım. Ben iyi bir ok atıcısı idim. Her ok attıkça da: Ben İbnu’l-Ekva-im bu gün alçakların öleceği gündür! Diyor ve böylece kısa vezinli şiirler söylüyordum. onlardan develeri kurtardım. Onlardan otuz tane de bürdeyi zorla aldım. dedi ki: Develeri sürüp getirirken Peygamber ve sahâbîler (beş veya yediyüz kişi) geldiler. Ben: Yâ Nebiyyellah! Ben onların su içmelerine mâni- oldum. Onlar yani hırsızlar topluluğu susuzdurlar. (Su aramakla meşguldürler.) Şu saat onlara bir müfreze gönder dedim. Peygamber: "Ey İbnu-l-Ekva- sen alacağını aldın artık yumuşak ol şiddeti bırak" buyurdu. dedi ki: Sonra Medine-ye döndük. Rasûlüllah beni Medine-ye girinceye kadar devesi üzerine terkisine bindirdi.