4348-)
İbnu Şihâb şöyle demiştir: Bana Urvetu-bnu-z-Zubeyr haber verdi; Âişe(r.anha) şöyle demiştir: Utbe ibn Ebî Vakkaas kardeşi Sa-d ibn Ebî Vakkaas-a Zem-a-nın cariyesinin oğlu Abdurrahman’ı alması için ahid yapmıştı. Utbe: Çünkü o çocuk benim oğlumdur demişti. fetih zamanında Mekke-ye gelince Sa-d ibn Ebî Vakkaas Zem-a-nın cariyesinin oğlu Abdurrahmân-ı yakaladı ve onu Rasûlüllah-a getirdi. Onun beraberinde Abd ibnu Zem-a da geldi. Sa d ibn Ebî Vakkaas: Bu benim kardeşimin oğludur. Kardeşim bana onun kendi oğlu olduğunu ve nesebinin kendisine katılmasını bana vasiyet etti dedi. ibnu Zem-a da: Yâ Rasûlallah bu benim kardeşimdir; bu Zem-a-nın cariyesinin oğludur babam Zem-a-nın döşeğinde doğmuştur dedi. Zem-a-nın cariyesinin oğluna baktı da Utbe ibn Ebî Vakkaas-a en çok benzeyen insan olduğunu gördü. Akabinde Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem): "Yâ Abd ibne Zem-a! Bu (Abdurrahmân) sana âiddir; o senin kardeşindir. Çünkü o Zem-a-nın döşeği üzerinde doğmuştur" buyurdu. yine Rasûlüllah bu çocuğun sîmâca Utbe ibn Ebî Vakkaas-a benzerliğini gördüğü için Sevde-ye: "Yâ Sevde! Sen de bu oğlandan perde arkasına çekil!" buyurdu. Şihâb dedi ki: Âişe: Rasûlüllah: "Döşeğindir; zinâcı erkeğe ise mahrumiyet düşer" buyurdu dedi. İbnu Şihâb: Ebû Hureyre bu "Çocuk döşeğindir zinâkâr erkeğe mahrûmluk düşer" sözünü yüksek sesle i’lân ederdi demiştir.