4713-)
Ebû Saîd el-Hudrî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber-e(Yemen-den Alî ibn Ebî Tâlib tarafından arıtılmamış altın cevherinden) bir mikdâr gönderilmişti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu dört kişi arasında bölüştürdü ve: "Ben bunları (kendilerine ulaşan bu mala rağbetle İslâm-da sabit olmaları için) alıştırıyorum" buyurdu. üzerine bir adam: Sen bu taksimde adalet etmedin dedi. Peygamber: "Bu adamın soyundan öyle bir kavim çıkacaktır ki onlar dînden okun avı delip çıkması gibi çıkacaklardır" buyurdu Allah-ın Şu Kavli: bağışlarda bulunan mü’minlerle bir türlü güçlerinin yetebildiğinden başkasını bulamayan fakirlerle diğer bir türlü eğlenenler; Allah onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için pek acıtıcı bir azâb da vardır"(Âyet: 79). "Ayıplıyorlar"; "Cuhdehum" ve "Cehdehum" "Tâkatuhum" yani "Takatleri" demektir.