Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Sâd Sûresi

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:20    Güncellendi: 5.02.2025 19:20
4855-) Bana Muhammed ibnu Abdillah tahdîs etti Bize Muhammed ibnu Ubeyd et-Tenâfisiyyu tahdîs etti ki el-Avvâm şöyle demiştir: Ben Mucâhid-e Sâd Sûresi-ndeki secdenin mâhiyetini sordum. O şöyle dedi: Ben İbn Abbâs-a: Hangi delilden dolayı secde ediyorsun? dedim. İbn Abbâs da bana: Sen şu âyetleri okumuyor musun: “Biz ona İshâk ile Yakûb-u ihsan ettik ve herbirini hidâyete erdirdik. Daha evvel de Nûh’u ve onun neslinden Davud-u Süleyman’ı Eyyûb’u Yûsuf-u Mûsâ’yı ve Harun-u hidâyete(nübüvvete) kavuşturduk... Onlar Allah-ın hidâyet ettiği kimselerdir. O hâlde sen de onların gittiği doğru yolu tutup ona uy..." (el-En-âm:84-90). Mucâhid ve arkadaşları!) İşte Dâvûd da Peygamber-inizin kendisine uyması emredilen kimselerdendir bunun için Rasûlüllah da(Davud-un secde ettiği) bu yerde secde etti dedi "Acîbun" (yani "Şaşılacak birşey") ma-nâsınadır. 16) "es-Sahîfetu" demektir o burada "Haseneler sahîfesi"dir. şöyle dedi: "Küfredenler bir izzet (bir onur) bir tefrika içindedir" (Âyet:2); buradaki "İzzet" "Muâzzîn (İzzet ve yenme yarışında yahut câhiliyet hamiyetinde ve büyüklenmesinde)" ma-nâsınadır. bunu diğer millette (yani dînde) işitmedik. Bu uydurmadan başkası değildir"(Âyet:7); buradaki "el-Milleti’l-âhire" Kureyş dînidir; "el-İhtilâk" da "Yalan ve uydurma" ma-nâsınadır o göklerin yerin ve ikisi arasında bulunan şeylerin mülkü -tasarrufu onların mı? Öyle ise sebeblerine yapışarak göğe yükselsinler" (Âyet: 10); buradaki "el-Esbâb" semânın kapılarındaki yollarıdır. derme çatma patilerden birikmiş öyle bir ordudur ki işte şurada hezimete uğratılmışlardır"(Âyet:11): Kureyş-i kasdediyor. evvel Nûh kavmi Âd ve o kazıklar sahibi Firavun Semûd Lût kavimleri ile Eyke sahibleri de tekzîb etmişlerdi. İşte o partilerin akıbeti)"(Âyet: 12-13); "İşte o partiler" "Geçmiş olan bu milletler (hep helak edildiler)" ma-nâsınadır. her biri başka değil gönderilenpeygamberleri tekzîb ettiler de bu yüzden azabım hakk oldu. Bunlar da iki sağım aralığı kadar bile gecikmeyecek bir tek korkunç sesten başkasını gözetmiyorlar"(Âyet:14-15); buradaki "Fevâk" "Rucû"- yani "Dönmek" ma-nâsınadır. "Kıttanâ" (Âyet; 16) "Azabımızı" ma-nâsınadır. onları eğlence edinirdik..."(Âyet: 63) "Biz onları ihata etmiştik"(yahut "Onlarda hatâ etmiştik") ma-nâsınadır. "Etrâb" "Emsal" (yani "Bir yaşıt") demektir. İbn Abbâs şöyle dedi: "Kuvvetlerin ve basiretlerin sahibleri olan kullarımız İbrahim-i İshâk’ı Yakûb-u da an" (Âyet:45); “el Eyd” "Kulluk hususundaki kuvvet"; "el-Ebsâr" "Allah-ın emri hususundaki görüş"tür. ben mal sevgisine sırf Rabb-imi zikretmek için düştüm." (Âyet:32); buradaki “An zikri Rabbî” "Min zikri Rabbî" ma-nâsınadır. Hemen ayaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı" (Âyet:33) "Atların boyunlarına ve ayaklarına eliyle dokunuyordu"; "Bağlar bukağılar kayıdlar" ma-nâsınadır. Allah-ın Şu Kavli: -Ey Rabb-im beni mağfiret eyle. Bana öyle bir mülk (ve saltanat) ver ki o benden başka hiçbir kimseye lâyık olmasın. Şübhesiz bütün murâdları ihsan eden Sensin Sen! dedi" (Âyet: 35).

Kaynak: Sahîh-i Buhârî Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: Sâd Sûresi