5037-)
Zeyd ibn Sabit şöyle demiştir: Ebû Bekr Yemâme-de şehîd olanların ölümünü müteâkib haber yollayıp beni çağırdı. Yanında Omer ibn Hattâb da bulunuyordu. Ebû Bekr bana şu sözleri söyledi: Omer bana geldi ve: Yemâme gününün şiddetli harbinde Kur-ân hafızlarından birçoğu şehîd oldu. Ben diğer harb sahalarında da harbin şiddetli olup Kur-ân hafızlarının şehîd edilmelerinden bu sebeble de Kur-ân-dan büyükçe bir kısmın zayi- olup gitmesinden endîşe ediyorum. Binâenaleyh ben senin Kur-ân-ın kitâb hâlinde toplanmasını emretmeni düşünüyorum dedi. Omer-e: Rasûlüllah-ın yapmadığı bir işi nasıl yaparsın? Dedim. Omer: Vallahi bu hayırdır dedi ve bana müracaatta devam etti. Nihayet Allah benim göğsümü bu işi için açtı ve ben de Omer-in düşündüğü bu işte onun gibi düşündüm. dedi ki: Bu sözlerden sonra Ebû Bekr bana hitaben şunları söyledi: Sen genç ve akıllı bir erkeksin biz seni hiçbir kusurla ittihâm etmiyoruz. Sen Rasûlüllah için vahyi yazıyordun. Binâenaleyh sen Kur-ân-ı tetebbu- et ve onu bir araya topla! buna karşı: Vallahi eğer bana dağlardan bir dağın nakledilmesini teklîf etmiş olsalardı o iş benim üzerime bana emrettiği bu Kur-ân-ı toplama işinden daha ağır olmazdı dedi. dedi ki: Ben: Sizler Rasûlüllah-ın yapmadığı bir işi nasıl yapıyorsunuz? Dedim. Bekr: Allah-a yemîn ederim ki bu hayırlı bir iştir dedi. Ebû Bekr bana müracaatta devam etti. Nihayet Allah Ebû Bekr-le Omer-in akıllarını yatırdığı ve göğüslerini ferahlandırdığı bu işe benim de aklımı açtı ve gönlümü ferahlandırdı. Bunun üzerine ben de Kur-ân-ın ardına düşüp gereği gibi araştırdım ve onu yazılı bulunduğu hurma dallarından ince taş levhalardan ve hafızların ezberlerinden topladım. Nihayet et-Tevbe Sûresi-nin sonunu Ebû Huzeyme el-Ensârî-nin yanında buldum. O âyeti ondan başka kimsenin yanında bulmadım. Bu âyet "Le kad câekum rasûlun min enfusi-kum azîzun aleyhi mâ anutum. ." sözlerinden Berâe Sûresi-nin sonuna kadar devam eden âyetti toplanan bu sahîfeler tâ Allah kendisini vefat ettirinceye kadar Ebû Bekr-in yanında bulundu. Sonra hayâtı müddetince Omer-in yanında kaldı. Bundan sonra Omer-in kızı Hafsa-nın yanında kaldı