5302-)
Câbir ibn Abdillah(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Biz bir gazvede Peygamber-in maiyyetinde bulunduk. O gazveden dönüp de Medîne’ye yakın olduğumuz zaman ben kendime âid yavaş bir deve üzerinde acele gitmeğe çalıştım. Arkamdan bana bir süvârî yanaştı. Ve beraberinde bulunan bir deynekle benim deveme dörttü. Bu dürtüş üzerine benim yavaş giden devem görmekte olduğun en güzel deve gibi hızlı gitmeye başladı. Ben arkama dönünce Rasûlüllah ile karşılaştım. Ve: Yâ Rasûlallah! Ben yeni evlenmiş bir damadım dedim Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem): "Evlendin mi?" diye sordu. Ben: Evet(evlendim) dedim. "Kızla mı yahut dul ile mi evlendin?" diye sordu. Câbir dedi ki: Ben: Hayır dul bir kadınla evlendim dedim. Rasûlüllah: "Senin kendisiyle oynaşacağın ve onun da seninle oynaşacağı bakire bir kızla evlenseydin ya!" buyurdu. dedi ki: Nihayet Medine-ye geldiğimiz zaman bizler evlerimize girmeye davrandık. Bunun üzerine Rasûlüllah: "Yavaş olun acele etmeyin tâ gece olunca yânı yatsı vaktinde girersiniz. Ki kocasından uzak kalan kadın dağınık saçlarını tarasın ve (temizlenip) ustura tutunsun" buyurdu
Kaynak: Sahîh-i Buhârî Kitâbu’n-nikâh
Konu: Kocasından Ayrı Kalmış Olan Kadın Ustura Tutunsun Ve Dağınık Saçlarını Tarasın