Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Sihr Ve Yüce Allahın Şu Kavilleri Bâbı:

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:20    Güncellendi: 5.02.2025 19:20
5822-) Bize İbrâhîm ibn Mûsâ tahdîs etti. Bize İsâ ibn Yûnus Hişâm-dan; o da babası Urve-den haber verdi ki Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Benû Zurayk Yahûdîleri-nden Lebîd ibnu-l-A-sam denilen bir adam Rasûlüllah-a sihir yaptı. Hattâ bâzı işi işlemediği hâlde kendisine onu yaptığı hayâli gelirdi. Nihayet günün birinde yahut gecenin birinde benim yanımda iken kendisi duâ etti yine duâ etti. Sonra bana şöyle dedi: “Yâ Âişe! Kendisinden fetva istediğim şey hakkında Allah -ın bana fetva verdiğini bildin mi? Bana iki adam geldi(Cibrîl ve Mîkâîl). Bunlardan biri baş ucumda diğeri de ayak ucumda oturdu. Akabinde bunlardan biri arkadaşına: Bu zâtın hastalığı nedir? diye sordu. O da: Sihirlenmiştir diye cevâb verdi. Öteki: Buna kim sihir yapmıştır? dedi. Öbür melek: Lebîd ibnu-l-A-sam diye cevâb verdi. Bu sihir hangi şeyde yapılmıştır? diye sordu. Oda: Bir tarak saç sakal tarantısı ve erkek hurmanın kurumuş çiçek kapçığı ile diye cevâb verdi. Nerede yapılmış? suâline de: Zervân Kuyusu-nda -bir rivayette: Zû Ervân Kuyusu-nda- diye cevâb verdi". dedi ki:) Sonra Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) sahâbîlerinden birtakım insanlarla beraber çıkıp bu kuyuya gitti. Oradan dönüp gelince bana: "Yâ Âişe! O kuyunun suyu kına suyu gibi kırmızımtırak yahut etrafındaki hurma ağacının uçları şeytânların başları gibidir" buyurdu. kendisine: Yâ Rasûlallah! Sen o sihri oradan çıkarmadın mı? diye sordum. " (Hayır çıkarmadım.) Çünkü Allah bana şifâ ve afiyet vermiştir. Ben o sihri çıkarmakla halk arasında sihir şerrini yaygınlaştırmamı istemedim" buyurdu. Rasûlüllah o kuyunun kapatılmasını emretti de kuyu gömüldü demiştir. hadîsi Hişâm ibn Urve-den rivayet etmekte Ebû Seleme Hammâd ibn Usâme Ebû Damre İbnu Ebî Zinâd üçlüsü İsâ ibn Yûnus-a mutâbaat etmişlerdir. el-Leys ibn Sa-d ile Sufyân ibn Uyeyne Hişâm-dan olan rivayetlerinde de "Fîmuştinvemuşâkatin = Tarak ve keten tarantısında" şeklinde söylemişlerdir. "el-Muşâta" tarandığı zaman saçtan çıkan şey; "el-Muşâka" ise ayrılma sırasında ketenden çıkan liflerdir deniliyor.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî Kıtabut-tıbb
Konu: Sihr Ve Yüce Allahın Şu Kavilleri Bâbı: