6132-)
Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) şu kadar ve şu kadar zaman ikaamet etti ki bu müddet içinde O-na ehline varmaz olduğu hâlde ehline varıp mübaşeret ettiği hayâlı verilirdi. dedi ki: Bir gün bana: "Yâ Âişe! Şübhesiz Allah bana hakkında fetva istemiş olduğum bir iş hususunda fetva vermiştir. Şöyle ki: Bana iki kişi geldi. Bunlardan biri ayaklarımın yanına diğeri de başımın yanına oturdu. Ayalarımın yanındaki başımın yanındakine: Bu adamın nesi var (bunun hastalığı nedir)? diye sordu. Oda: Tıbb yapılmış yânı sihir yapılmıştır dedi. Ona kim sihir yapmış? deyince öbürü: Lebîd ibn A-sam diye cevâb verdi. Sonra: Bu sihir ne ile yapılmıştır? diye sordu. O da: Zervân Kuyusu-nun içinde büyük bir taşın altında bir tarak saç ve sakal tarantısında erkek hurmanın kurumuş çiçek kapçığı ile yapılmıştır diye cevâb verdi" dedi. sahâbîleriyle beraber çıkıp) bu kuyuya gitti ve: "İşte bana ru-yâmda gösterilmiş olan kuyu budur. Kuyunun başındaki etrafındaki hurma ağaçlarının uçları sanki şeytânların başları gibidir; onun suyu da (değersizliğinden veya içine atılan şeylerin karışmasından dolayı) kına boyası gibi bozuk renklidir" dedi. emretti de o şeyler dışarı çıkarıldı. Âişe büyüyü kasdederek: Yâ Rasûlallah! Bunu ve failini yaysaydın da onu rüsvây etseydin! dedi. "Allah bana şifâ vermiştir. Ben bunu söyleyip de insanlar üzerine sihir şerrini yaymak istemem" buyurdu. Velîd ibn A-sam Zurayk oğullarından Yahûdîler-in yemînli dostu olan bir adamdır dedi.