7466-)
Usâme ibn Zeyd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bizler Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in yanında bulunuyorduk. O-na kızlarından birinin elçisi geldi de kendisini ölmek üzere olan bir çocuğuna gelmesi için çağırıyordu. Peygamber elçiye: "Kızıma dön ve ona Allah-ın almak ve vermek istediği herşey kendisine âiddir. Ve herşeyin ilâhî ilimde ta-yîn edilmiş bir ömrü var olduğunu ona haber ver ve kendisine: Sabret ve bu sabrın Allah yanında bir ecir ve sevabı olduğunu da hatırla! diye emret" buyurdu. gidip tekrar döndü de: Kızınız herhalde kendisine geliniz diye yemîn etti dedi. Bunun üzerine Peygamber beraberinde Sa-d ibn Ubâde Muâz ibn Cebel olduğu hâlde kalkıp gitti. Hasta çocuk Peygamber-in kucağına verildi. Çocuğun nefesi gidip gelmekte idi. Nefsi canı sanki eski bir kırba içinde gibi idi. Peygamber-in iki gözü yaş döktü. Sa-d ibn Ubâde bu yaşları görünce: Yâ Rasûlallah! Bu yaş bu ağlama nedir? dedi. Rasûlüllah: "Bu gözyaşı Allah-ın kullarının kalblerine koyduğu bir rahmettir. Allahu Taâlâ ancak kullarından merhametli ve şefkatli olanlara merhamet eyler" buyurdu.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî Kitâbut-tevhîd
Konu: Yüce Allahın: “de Ki Gerek Allah Diye Ad Verin Gerek Rahmân Diye Ad Verin Hangi Adı Verirseniz Nihâyet En Güzel İsimler Onundur... El-isrâ: Kavli Bâbı