2-)
Nesh İddiası için iki hadisin aralarını bulmaya imkân olmamalıdır. Halbuki burada İki hadîsin arası pekâlâ bulunmuştur. İki suretle te-vil edilmiştir. Birinci te-vîle göre bundan murad Muharrem ayının hürmetini Safer-e te-hir etmektir. Cahiliyet devrinde Araplar bunu yaparlar ve nesî- ismini verirlerdi. Mâlik ile Ebû Ubeyde-nin kavilleri budur. İkinci te-vîle göre Safer karında yaşayan bir takım kurtlardır. Cahiliyet devri itikadlarından biri de budur. Araplar karın boşluğunda bir hayvanın yaşadığına insan acıktığı zaman o hayvanın heyecanlanıp çok defa sahibini Öldürdüğüne inanırlardı. Hatta bunu uyuz hastalığından daha bulaşıcı sayarlardı. Nevevî-nin beyânına göre bu kelimenin sahîh tefsiri budur. Mutarrîf İbn Vehb İbn Habib Ebû Ubeyd ve diğer birçok ulemânın kavilleri de budur. Maamafih Nevevî burada her iki tarafın kastedilmiş olabileceğini söylemekte ve her iki saferin de bâtıl ve asılsız olduğunu bildirmektedir. dahi iki suretle te-vîl edilmiştir. Birinci tevîle göre bundan murâd gece kuşlarından baykuştur. Puhu kuşu olduğunu söyleyenler de vardır. Eski Araplarca bir evin üzerine baykuş konarsa bu ev sahibinin veyahut o aileden birinin yakında öleceğini haber vermek demekti. Mâlik-in tefsiri budur. İkinci te-vîle göre cahiliyel devri Arapları ölen bir kimsenin kemiklerinin veya ruhunun uçan baykuşa in-kılâb ettiğine inanırlardı. Ekser ulemânın tefsiri budur. Nevevî bu iki tefsiri dahi vârid görmekte ve ikisinin de bâtıl olduğunu bilmektedir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu gibi şeylerin bâtıl olduğunu bildirmiştir. Bedevinin suâline de: halde iik deveye hastalığı kim geçirdi ?»diyerek belâğatin en yüksek derecesinde bir cevap vermiştir. Çünkü başka bir deveden geçmiştir dese teselsül lâzım gelir. Teselsül bâtıldır. Başka bir sebeple geçmiştir dese îzâhı gerekir. Birinci devede hastalığı kim îcâd etti ise? ikincisinde de o icâd etmiştir derse matlub sabit olur. Çünkü hastalığı bütün develerde icâd eden Allahü teâlâ-dir. Teşe-üm yani uğursuzluk yorumu demektir. Câhiliyet devri Arapları kuşlarla ve geyiklerle teşe-ümde bulunur bu da onları işlerinden alıkordu. Şeriat bunu iptal ederek yasaklamış fayda celbinde veya zarar definde bunun hiç bir tesiri olmadığını haber vermiştir. Yıldız batmasıdır. Araplar yağmurun yağmasını herhangi bir yıldızın batmasına veya doğmasına bağlarlar. «Filân yıldızın batması bize yağmur getirdi.» derlerdi. Bu hususta namaz bahsinde izahat vermiştik. Eski Arapların itikadınca çeşitli renk ve kılıklara girerek insanlara görünen ve onları yollarından sapıtıp helâk eden bir nevi şeytandır. Kırlarda yaşar. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu da iptal etmiştir. Cumhûr ulemanın kavli budur. Bir takım ulemâya göre halisin mânâsı gulu inkâr demek değil sâdece Arapların itikadını iptaldir. Gûl yoktur.» cümlesinden murad: Gûl hiç kimseyi yolundan sapıtamaz lemektir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Selâm
Konu: Hastalık Bulaşması Teşe’üm Hame Safer Yıldız Batması Ve Gul Olmadığı Hasta Develerin Sahibi Sağlam Develerin Sahibi Üzerine Deve Getirmeyeceği Bâbı