2-)
Kuyu zararlarının heder olması için kazılan kuyunun milk olması yahut kırlarda bulunması şarttır. Bir kimse sahibinin izni olmaksızın birinin milkine yahut herkesin gelip geçtiği yola kuyu kazar da o kuyuya bir insan düşerek ölürse Hane-r-îler-le Şâfiîler-e göre diyetini kazanın âkılesi öder. Şâfiîler «Ayrıca keffâret de lâzımdır» demişlerdir. İnsandan başka bir şey düşerek telef olsa kuyuyu kazan öder. Şâfiîler-le Hicaz ulemasına göre cahiliyet devrinden kalma define demektir. Hanefîler rikâzı: «Yerde gömülü mal» diye ta-rîf ederler; ve bundan hem defineyi hem de ma-deni kasde-derler. Burada ondan murâd: Ma-den içinden çıkan altın parçalandır. Ri-kâzın hükmü bütün ulemaya göre beşte birini vermektir. Yalnız eimme-i selâse (Mâlik Şafiî ve Ahmed) rikâzda nisabı şart koşmuşlardır. Çünkü onlara göre rikâz zekâttır. Fakat üzerinden sene geçmesi bazılarına göre şart değildir. Hanefîler-e göre rikâz zekât olmadığı için nisab şart değildir. Az olsun çok olsun beşte birini vermek îcâb eder. . Zahirî İshâk İbn-l-Münzir İmâm Ahmed ve Şâfiîler-den Müzeni ile Büveytî nisâbla birlikte üzerinden sene geçmesini de şart koşmuşlardır. müslüman kendi milkinde ma-den bulursa ona Mâlik olur. Ve İmâm A-zam-la İmâm Ahmed-e göre nisab miktarını bulup üzerinden sene geçmedikçe bir şey vermek lâzım gelmez. İmâm Ebû Yûsuf-la Muhammed-e göre derhal beşte birinin verilmesi îcâb eder. İmâm Mâlik-le Şafiî ise derhal zekâtının verileceğine kail olmuşlardır. kırlarda ve sahipsiz yerlerde bulunan rikâzın beşte dördü bilittifak bulanın malı olur. Başkasının milkinde bulunan ise milk sahibine yahut mirasçılarına aiddir. Mirasçısı da yoksa Beytülmal-e verilir. Hanefîler-den İmâm Ebû Yûsuf istihsanen bulana verilebileceğini söylemiştir. göre ma-deni bir müslümanın veya zimmînin bulması hükmen birdir. Bu hususta kadın-erkek köle ve câriye arasında da fark yoktur. Yalnız harbî müstesnadır. İbn-l-Münzir: «Kendilerinden ilim bellediğim üstadlarım zimmînin bulduğu rikâzdan beşte bir alınacağına ittifak etmişlerdir; Şafiî de onlardan biridir.» demişse de diğer Şâfiîyye ulemâsı bunu kabul etmemiş; kâfirden zekât ahnamıyacağım kitaplarında beyân etmişlerdir. beşte birinin nereye Verileceği ihtilaflıdır. Hanefîler-e göre ganimet kimlere verilirse bu da onlara verilir. İmâm Mâlik-le bir rivâyette İmâm Ahmed-in ve Şâfiîler-den Müzenî ile Ebû Hafs-in kavilleri de budur. İmâm Muhammed’den bir rivâyete göre Kur-ân okuyan talebeye hastalara ve sâireye verilebilir. İmâm Şâfiîye göre zekâtın verildiği sınıflara verilir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Hudûd
Konu: Hayvanın Maden Ve Kuyunun Yaralamasının Heder Olması Bâbı