Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

İbn Sayyad Kısassı Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
2-) İbn Sayyâd yahûdilerle barış aktedildiği bir sırada zuhur etmiştir. Kendisi yahûdi idi. Öldürülmemesi bundandır. Hattâbî bu ikinci cevabı kat-î olarak kabul etmiş ve şunları söylemiştir: «Çünkü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Medîne-ye geldikten sonra kendisiyle yahûdiler arasında bir barış andlaşması yazdı. Buna göre yahudilere dokunmamak onları kendi hallerinde bırakmak şarttı. Ibnu Sayyâd da onlardandı. Yahut aralarına sığınmıştı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gizlediği Duhân âyeti ile onu imtihan etmesine gelince: İbn Sayyâd-in iddia ettiği kehâneti ve gâib hususunda söyledikleri Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in kulağına gelmişti. Bu sebeple onun hakikat hâlini anlamak ve Ashâb-ı kirâmına da bir kâhin bir sihirbaz olduğunu şeytanın sair kâhinlere yaptığı gibi ona da bazı şeyler ilka ettiğini göstermek için kendisini imtihan etti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in gizlediği şey Duhân âyeti idi.» Ben sana bir şey gizledim. Nedir o? deyince İbnû Sayyâd Duh dedi. Kelimeyi tamamlayarak Duhân diyemedi. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine: Sus! Sen değerini aşamazsın buyurmuş. Senin gibi şeytandan bir kelime belleyen kâhinlerin yapacağı budur. Fakat Peygamberler öyle değildir. Onlara vahyedilen gâib ilmi tam ve açık olarak bildirilir demek istemiştir. Duman demektir. Bu kelime dah şeklinde de rivâyet olunmuşsa da lûğat kitaplarında bir meşhur rivâyeti duh-dur. Hadîslerde ise yalnız-duh şeklinde rivâyet olunmuştur. Hattâbî: «Burada dumanın bir mânâsı yoktur. Çünkü duman avuçta veya cepde saklanan bir şey değildîr. Buradaki duh-dan murad; hurmalık ve bahçelik İçinde bulunan bir levdir. Meğer ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sana sakladım sözüyle sana dumanın ismini sakladım mânâsını kastetmiş ola!» demişse de sahih ve meşhur olan kavle göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) duhan âyetini saklamıştır. Bu âyet Teâlâ Hazretlerinin: aşikâr bir duman getireceği günü gözet." Sûre-i Duhan âyet: 10. âyet-i kerîmesidir. Duhan sûresinin o anda yazılı olarak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in elinde bulunduğunu söylemiş; bir takımları da sadece Duhan âyetini eline yazdığını bildirmişlerdir. Kâdî Iyâz diyor ki: «En sahih kavle göre İbn Sayyâd Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gizlediği bu âyetten kâhinlerin âdeti veçhile yalnız bu yarım sözü söyleyebilmiştir. Çünkü şeytan kendisine göktaşı ermeden semâdan kapabildiklerini kâhinlere haber verir.» meleklerin sırlarım çalmak için şeytanların alt semâya çıktıklarını ve onlardan bir iki kelime işitir işitmez gök taşlarıyle taşlandıklarını Kur-ân-ı Kerîm haber vermektedir. Şeytanlar işittikleri bir doğruya bin yalan katarak vesvese suretiyle bunları kâhinlere bildirirler. toprakı beyaz un-dur hâlis misledir.» cümlesinden murad; beyazlıkta un gibi kokusunun hoşluğu hususunda da misk gibi demektir. İmâm Müslim bu cümleyi rivâyetin birinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-e diğerinde ise İbnû Sayyâd-a nisbet etmiştir. Iyâz bazı ulemânın ikinci rivâyeti yani bu sözü İbn Sayyad-ın söylemiş olmasını daha muvafık gördüklerini söylemiştir. Keza rivâyetlerin birinde Benî Mağâle diğer bir rivâyette İbn Megâle kal-ası denilmiştir. Bunların meşhur olanı birincisidir. Müslim Hulvânî-nin rivâyetinde bu kal-anın Benî Mıkaviye-ye aid olduğunu beyan etmiştir. Bu kal-anın yeri Mescid-i Nebeviyi kıblesine alan bir kimsenin sağına düşermiş. .

Kaynak: Sahîh-i Müslim Fitneler Ve Kıyâmet...
Konu: İbn Sayyad Kısassı Bâbı