Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kul Bir İyilik Yapmayı Gönülden Geçirdiği Zaman Onun Yazılması Kötülük Yapmayı Gönülden Geçirdiği Zaman Yazılmaması Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
3-) - Ulemadan bazıları aklın güzelliğini anlayabileceği şeylerde mutezileye anlamayacağı şeylerde Eş-arilere tabi olmuşlardır. Hanefîlerden Ebû Mansur Maturidi ile Irak ulemasından bir çoğu yalnız Allah-ı bilmenin vacip olduğu hususunda mutezileye muvafakat etmişlerdir. Bundan dolayıdır ki Bulüga yaklaşmış bir çocuğa bile aklı ile Allah-a inanmak farzdır demişlerdir. Hatta bir takımları yalnız Allah-ı bilmek hususunda değil iman adalet ve iyilik ibâdet gibi aklın güzelliğini anlayabileceği şeylerde mu-tezile ile beraber olmuşlardır. Fakat bu re-y bir parça ifratta görülerek kabul edilmemiştir. Hanefîlerce muhtar olan re-ye göre Allah Zülcelâl hâkim olduğu için hüsün mutlak surette emrin medlulü fakat hüsne kubha hâkim yalnız Allah-tır. Bu babta tafsilât kelâm kitapları ndadır. sevap ve günah yazmasından murad meleklerine yazmayı emir buyurmasıdır. Nitekim rivâyetlerin bazısından emrettiği tasrih buyurulmuştur. bir şeyin misli demektir Ezherî Arap lisanında Dı-f misil demektir. Fakat ziyadede de kullanılır. İki misline münhasır değildir. Arapçada bu onun Dı-fıdır sözü ile iki mislidir üç mislidir manası kast-edilebilir. Çünkü esas itibari ile Dı-f mahsur olmayan ziyade demektir. hazretlerinin Sebe- Sûresi Âyet: 37. » işte bunlar için yaptıklarına karşılık olarak dı-f vardır. Âyet-i kerîmesini görmüyor musun? Burada bir veya iki misli murad değildir. Teâlâ hazretleri dı-fla kat kat manasım murad etmiştir. Binaenaleyh dı-fm en azı bir mislidir. Bu mahsurdur çoğunun ise; haddi hududu yoktur.» diyor. Buhârî Şârihi Ayni de şunları söylüyor: kötülüğün ikisi de kalple alâkalı ameller olduğu halde kötülük katlanmayıp sadece iyiliğin katlanması Allah’ın bir fadla keremidir. Bu büyük lütuf olmasa idi cennete kimse giremezdi. Çünkü kulların kötü amelleri iyiliklerinden çoktur. İşte bu sebeble Allah azze ve celle kullarına lütuf buyurarak hasenatı katlamış; seyiâtı olduğu gibi bırakmıştır. Kul bir kötülük yapmak isteyip de yapmazsa nihayet o kötülük yazılmaz ama o kimseye bir de hasene yazılması nereden icâbediyor? diyenler olmuş. Kendilerine kötülükden vaz geçmek bir hasenedir » diye cevap verilmiştir. hayırlı amele karşı on sevap verilmesi Teâlâ hazretlerinin En-am Sûresi Âyet: 160. kim bir iyilik İle gelirse ona o iyiliğin on misli vardı." Âyet-i kerîmesinden yedi yüze kadar katlanması da Teâlâ hazretlerinin Bakara Sûresi Âyet; 261. Allah yolunda infâk edenlerin misali yedi başak sürerek her başakta yüz danesi bulunan bir ekin danesi gibidir. Allah dilediğine daha da katlar." Kavl-i keriminden mülhemdir. Burada şöyle bir sual varid olabilir. Hadis-i şerifte sevabın yedi yüze kadar katlanacağı bildiriliyor. Halbuki Teâlâ hazretleri yedi yüz kadar katlanacağını bildirdikten sonra daha da arttırılacağına işaretle «Allah dilediğine daha da katlar» buyuruyor. Bu gösteriyor ki; sevabın katlanması yedi yüzde sona ermiyor. Bu cihet Allah’ın meşietine kalmış bir iştir. Dilerse fazlasını da ihsan eder. Burada muhakkak olan miktar beyan edilmiştir ki; o da yedi yüzdür. Mamafih sevabın yedi yüzden daha fazlaya katlanacağım bildiren hadislerde vardır. müstümanlığını tertemiz yapsa...» cümlesinden murad: İslama zahiri ile batını ile yani bütün varlığı ile girmektir İbn Battal-a göre mezkûr cümlenin manası Cibrîl hadisindeki İslâmın tarifidir. O hadisde: «İslâm Allah-ı görüyormuşsun gibi ibâdet etmendir» buyurulmuştur. Bu gösteriyor ki; sevabın katlanması yedi yüzde sona ermiyor. Binaenaleyh burada da Allah-a taat ve murakabe sûretile ihlâsta mübâlega göstermenin lüzumu ifade buyuruîmuştur. karşı (isyana) harîs olandan başka hiç bir kimse helâk olmaz» Iyâz bu cümlenin manası hakkında şunları söyler; «Bunun manası her kimin helâki muhakkak olur ve Allahü teâlâ hazretlerinin bunca geniş rahmet ve keremi olduğu halde o kimseye hidayet kapılan kapanırsa helâk olmuş demektir.» göre bu hadis meleklerin kalbden geçen düşünceleri de yazdıklarına delil ve Hafaza meleklerinin yalnız zâhîri amelleri yazdıklarına kaaîl olanlara red cevabıdır. Gaibi bilmeyen melek kulun gönlünden geçeni nasıl bilir? diyenlere Taberî-nin tahric ettiği şu hadisle cevap verilir: hayırlı bir işe niyet ederse ondan güze! bir koku yayılır. Kötü bir işe niyet ederse fena bir koku yayılır.» hadislerinin bazısında zikredildiği vecihle Teâlâ hazretlerinin meleklere: «Kulum bir kötülük yapmak isterse onu hemen aleyhine yazıvermeyin...« buyurması meleklerin insanın gönlünden geçen şeyleri bildiğine delil gösterilmektedir. Melekler bunu ya Allah’ın bildirmes ile bilirler; yahud Allah onlarda bunu idrak edecek bir ilim halk eder. bu hadisler Allah Zülcelâlin bu ümmete pek büyük lütfü ihsanda bulunarak meşakkatli amelleri ondan kaldırdığına ve ashâb-ı kirâmın şeriat emirlerine son derece büyük bir ihlâs ve samimiyetle mün-kad olduklarına delildirler.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: Kul Bir İyilik Yapmayı Gönülden Geçirdiği Zaman Onun Yazılması Kötülük Yapmayı Gönülden Geçirdiği Zaman Yazılmaması Bâbı