7-)
Kâ-b b. Mürre (radıyallahü anh) hadîsini Ebû Dâvûd Nesâî ve İbn Mâce tahrîc etmişlerdir. Hazret-i Kâ-b Şöyle deditir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-i: Her kim müslüman bir kimseyi âzâd ederse bu onun için cehennemden kurtuluş olur. O kimsenin her bir kemiği ile bunun bir kemiği karşılanır; her kim iki müslüman kadın âzâd ederse bunlar onun için cehennemden kurtuluş olurlar; onların her birer kemiği ile bunun bir kemiği karşılanır; buyururken işittim.» hadîsi İbn Hibbân da «Sahîh»inde tahrîc etmiştir. bu bâbda Muâz b. Cebel Mâlik b. Amrel-Kuşeyrî Sehl b. Sa-d Ebû Mâlik Ebû Mûse-l-Eş-arî ve Ebû Zerr (radıyallahü anh) hazerâtından dahi hadîsler rivâyet olunduğunu bildirmiştir. (radıyallahü anh) hadîsini İmâm Ahmed tahrîc etmiştir Bu hadîste: kim mü-min bir rakabe âzâd ederse bu onun cehennemden fidyesi olur.» buyurulmuştur. b. Amr (radıyallahü anh) hadîsini dahi İmâm Ahmed tahrîc etmiştir. Metni şöyledir: kim müslüman bir rakabe âzâd ederse bu onun cehennemden fidyesi olur.» b. Sa-d (radıyallahü anh) hadîsini Taberânî «el-Mu-cemü-s-Sağîr» nâm eserinde tahrîc etmiştir. Bu hadîste kim müslüman bir rakabe âzâd ederse Allah onun her uzvu mukabilinde cehennemden bir uzuv âzâd eder.» buyurulmaktadır. Aynı hadîsi İbn Ebî Adiy dahi «el-Kâmi!» adlı eserinde tahrîc etmiş fakat râvilerinden Zekeriyya b. Manzûr sebebiyle onu zaîf bulmuştur. Mâlik (radıyallahü anh) hadîsini Ebû Dâvûd-ü Tayâlisî «Müsned»inde Şu-be-den Amr b. Mâlik hadîsi isnâdiyle tahrîc etmiştir. Mûsâ (radıyallahü anh) hadîsini Nesâî «El-Kübrâ»da; Hâkim de «El-Müstedrek»de tahrîc etmişlerdir. Bu hadîste: kimse bir rakabe yahut köle âzâd ederse bu onun için cehennemden kurtuluş olur.» buyurulmuştur. Zerr (radıyallahü anh) hadîsini Bezzâr «Müsned»inde tahrîc etmiştir. Metni şöyledir: kimse mü’min bir rakabe âzâd ederse bu her bîrinden bir uzvu —ve caiz ki: Onun her uzvu mukabilinde bunun bir uzvunu demiş ola— cehennemden karşılar.» murâd: Köle veya câriyedir. Bu kelimenin lügat mânâsı boyundur. Çüz-ü zikir küllü kasıd kabilinden mecazen memlüke rakabe denilmiştir. Vücudun bütününü ifade etmek için baş el gibi diğer beden parçalan da kullanılır ve sağ ol yerine «başın sağ olsun!» dert görme yerine «elin dert görmesin!» denilir. Burada bedenin «boyun» kelimesiyle ifâde olunması kölenin ma-nen boynundan bağlanmış gibi olduğuna işaret içindir. Ebû Hüreyre hadîsinde râvi Saîd b. Mercâne-nin arkadaşı diye tavsif edilen Alî b. Hüseyn Hazret-i Alî b. Ebî Tâlib-in torunu Zeynelâbidîn-dir. Hadîsin bir rivâyetinde beyân olunduğuna göre Hazret-i Zeynelâbidîn Saîd b. Mercâne-ye: hadîsi Ebû Hüreyre-den sen mi işittin? diye sormuş. Evet cevâbını alınca: «Bana kölelerimin en birincisi olan Mutarrifi çağırın!» demiş; ve onu âzâd etmiştir. hadîs köle ve câriye âzâd etmenin en faziletli amellerden biri olduğuna delildir. Köle âzâdı sayesinde insan cehennemden kurtulup cennete girer. Bundan dolayıdır ki âzâd edilecek köle veya cariyenin sakat ve âzası noksan olmaması müstehap görülmüştür. Gerçi böylesi ile de sevap kazanılır; fakat ne de olsa vücudu noksansız olan derecesinde değildir; çünkü uzva bedel uzuv âzâd edileceği tasrîh buyurulmaktadır. Iyâz-ın beyanına göre ulemâ köle mi yoksa câriye mi âzâd etmenin efdal olduğunda ihtilâf etmişlerdir. Bazıları câriye âzâd etmenin daha faziletli olduğunu söylemişlerdir. Zîra câriye âzâd edildi mi çocuğu hür olur. Bu hususta kocasının hür veya köle olmasının bir te-sîri yoktur. takım ulemâ ise bu hadîsle istidlal ederek köle azadının cariyeden efdal olduğunu kabul etmişlerdir. Bir de erkekte şehadet hakimlik ve cihâd gibi nice menfaati umumî mânâlar vardır ki bu mânâlar kadınlarda mevcut olmayıp ya şer-an yahut âdeten erkeklere mahsusturlar. Kâdî Iyâz bu kavli sahîh bulmuştur. rivâyetlerde rakabenin mü-min kaydı ile zikredilmesi onun gayr-i müslim rakabeden evlâ olduğunu gösterir. Bundan dolayıdır ki katil keffâreti için âzâd edilecek kölenin müslüman olması bütün ulemaya göre şarttır. Mâlik-in bu hususta kölenin kıymetini nazar-ı itibara aldığı ve kıymetçe eri yüksek köleyi âzâd etmenin efdal olduğunu söylediği hattâ müslümanla gayr-i muslini köle arasında fark görmediği rivâyet olunmuşsa da mezhebinin ulemâsından birçokları ve diğer bâzı ulema kendisine muhalefette bulunmuşlardır.