12-)
Ebû-l-Hattâb hadîsini Abdullah b. Ahmed «Kitâbu-s - Sünne» de rivâyet etmişdir. Bu hadîse göre ashâbı Resûlullâh-dan Ebû-l-Hattâb isminde bir zât Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimize vitr-i sormuş o da: yansı vitir yapmam benim için maHûpdur. Çünkü Allah üst semâdan alt semâya bübût eyler de: Günahkâr var mı? istiğfar var mı? duâ eyleyen var mı?... der nihayet fecir doğdumu teâlî eyler.» buyurmuşlar. ile İbn Abdilberr: «Ebû-l-Hattâb- sahâbî değildir İsmini bilen de yokdur.» demişlerdir. geri kalan râvîlerin hadîslerinin nerede olduğnu zikretmemi şdir. mânâsına gelince görülüyor ki bu hadîsin muhtelif rivâyetlerinde Allahü teâlâ hakkında: Nüzul hübût yed sakin olmak yukarı çıkmak gibi ta-birler kullanilmişdır. NÜzüî ve hübüt: Aşağı inmek mânâsınadırlar. Yed ; El demekdir. Bunların hiçbirinin hakikati Allahü teâlâ hakkında caiz değildir. Şu hâlde bu tâbirler müteşâbihâtdandır. Onun için tercümede vârid oldukları lâfzı muhafazaya çalıştık. Bazıları buradaki nüzül-d-eri murâd manevî nüzuldür demiş; bir takımları «Yenzilû» fiilini «Yünzîlû» şeklinde rivâyet etmişlerdir. «Yünzilû»: indirir mânâsına geldiğinden ona bir de mef-ûl takdir edilmiş ve: «Allah bir melek indirir » denilmişdir. bir rivâyetinde mezkûr fiil «Yetenezzelû» şeklinde zaptedil-mişdir. Bu kelime manevî nüzul hakkında zahirdir ve «Yeiî2İlû» rivâyeti ile aynı mânâya gelir. Türkçemizde «Tenezzül eder.» şeklinde kullanılır burada da o mânâya alınır. Yani Allah-ın azamet ve celâli fakîr ve hakîr kimselere ehemmiyet vermemeyi iktizâ ederse de Allahü teâlâ hazretleri lütf-u kereminden onların hâllerine rahmet buyurmaya tenezzül eder de: «Yoksul ve zâlim olmayan Allah-a kim ödünç verecek?» yani Allah-a ödünç verir gibi kim ibâdet ve tâatda bulunacak? der. Bu söz Allah-ın kullarına bir latifesi ve onları ibâdete bir teşvikidir. Alt semâ da bize yakın olan hâlden kinaye olur. beyânına göre bu hadis üzerinde muhtelif yönlerden söz edilmişdir. Şöyle ki:
Kaynak: Sahîh-i Müslim Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Gecenin Sonunda Zikir Ve Duaya Teşvik Ve O Zamandaki İcabet Bâbı