120-)
Bize Muhammed b. Abdillâh b. Nümeyr el-Hemdânı rivâyet etti. ki): Bize Ebû Hâlid yani Süleyman b. Hayyân el-Ahmer Ebû Mâlik el-Eşca-i-den o da Sa-d b. Ubeyde-den o da İbn Ömer-den o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-den naklen rivâyet etti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): beş şey üzerine kurulmuştur:1 - Allah-ın tevhid olunması 2 - Namazın kılınması 3 - Zekâtın verilmesi 4 - Ramazanın tutulması 5 - Hacc üzerine.» buyurmuşlar. Derken bir adam: tertibi: hacc edilmesi ve Ramazanın tutulması şeklinde değil midir?» demiş. İbn Ömer: (Ramazanın tutulması ve hacc edilmesi şeklindedir.) Ben bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den böylece işittim.» demiştir. başka onun üzerine bina edilen şey başka olduğuna göre eğer bu hadîsdeki «İslâm» dan murad Cibrîl hadîsinde zikri geçen şeyler ise ma-na: beş şeyden kurulmuştur.» takdirindedir. İslâm bu beş şeyin kendisidir. Yok islâm kelimesiyle daha umumi bir mâna yani din kasdedilmişse o zaman bu kelime istiare olur. Yani din beş rüknüyle birlikde beş direk üzerine kurulan çadırla temsil edilmiş demektir. Zira bu beş şey dinin temelidir. nüshalarda bu hadîsin birinci ve dördüncü tariklerinde ki «Hamse» kelimesi müennes tası ile yani şeklinde; ikinci ve üçüncü tariklerde ise (tâ) sız yani şeklinde yazılmıştır. Hatta bazı mu-temed nüshalarda dördüncü tarikde bile (tâ) sız zikredilmiştir. Bu rivâyetlerin iki şeklide sahihtir (tâ) ile rivâyet: rükün üzerine» diye yahud buna benzer bir şekilde; (tâ) sız rivâyet ise: haslet» diye yahud benzeri bir şekilde tavsif olunur. birinci ve dördüncü rivâyetlerde oruç hacdan evvel; ikinci ve üçüncü rivâyetlerde ise hacc oruçtan önce zikredilmiştir. Hazret-i İbn Ömer (radıyallahü anh) bu hadîsi iki şekilde de rivâyet etmişken neden haccı oruçtan evvel zikreden o zâta karşı inkârda bulunduğu ulemâ arasında ihtilaflıdır. İmanı Nevevî-nin tahminine göre ihtimal İbn Ömer (radıyallahü anh) bu hadîsi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-den iki defa işitmiş; ve bir defasında evvela haccı sonra orucu; diğerinde evvelâ orucu sonra haccı zikretmiş; o da muhtelif zamanlarda hadîsi iki şekilde rivâyet etmiştir. Ancak o zât kendisine itiraz ederek haccın oruçtan önce söyleneceği iddiasında bulununca Hazret-i İbn Ömer (radıyallahü anh): bir şey hususunda bana i-tiraz ederek karşı gelme ve ; tahkik etmediğin şeye dil uzatma! Bu hadisde oruç evvel zikredilmiştir. Ben bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-den böyle işittim...» demiştir; ki bu söz kendisinin ayni hadîsi iki şekilde işitmiş olduğunu inkâr demek değildir. İkinci bir ihtimal de İbn Ömer (radıyallahü anh)’ın hadîsi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-den iki vecihle işitmişken haccın evvel zikredildiği şeklini unutmuş olmasıdır. O zata inkârda bulunması bundandır. Bu babdâ üzerinde durulan en kuvvetli ihtimaller bunlardır. Ayrıca muhaddislerden Ebû Amr İbn- s-Salâh şunları söylemiştir: Ömer (radıyallahü anhüma)-ın Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittiği şekli muhafaza ederek aksini kabul etmemesi (vav)’in tertib iktiza ettiğine delil olabilir. Nitekim Şafiîyye fukahasından bir çoklarıyla bazı nahv İmâmlarının mezhebi budur.» tertib iktizâ etmediğini söyleyenler —ki cumhûra gorî muhtar olan kavil budur —: Ömer (radıyallahü anh)-ın bu şekilde hareket etmesi (vav) tertib iktizâ ettiği için değil Ramazan orucu hicretin ikinci yılında farz kılındığı hacc farizası ise altıncı veya dokuzuncu yılda nâzil olduğu içindir. Tabiî ki ilk farz olanın hakkı evvel zikredilmektir. İbn Ömer (radıyallahü anhüma)-ın işittiği şekli muhafaza etmesi bundandır diye bilirler. evvel zikredildiği rivâyete gelince: galiba bunu manâ itibariyle rivâyeti caiz gören biri yapmış olacak. Evvel zikredilmek icâbeden yahud daba mübını olan bir şeyi sonra zikretmek arapçada çok vâki olduğundan takdim te-hir yapmak suretiyle tasarrufta bulunmuştur. Bunu rivâyet eden râvi İbn Ömer (radıyallahü anh)-ın ayni şeyi yasak ettiğini de duymamıştır. Bunu iyi anla! Zira bu mesele ulema tarafından beyan edildiğini görmediğim müşküllerden biridir.» sözü burada bitti. Ancak onun bu mütalâasını imanı Nevevî iki verinle zaif buluyor. Şöyle ki: Her iki rivâyet (yanî bir rivâyette haccın diğer rivâyette orucun evvel zikredilmesi) sahih olarak sübût bulmuşlardır. Ma-nâ itibariyle ikisi de sahihtir; aralarında hiç bir münâfât yoktur. Binaenaleyh bu iki rivâyetin birini iptal etmek caiz olamaz. Böyle bir yerde takdim te-hir ihtimaline kapı açmak hem râvilere hem de rivâyetlere dokunmak demek olur. Çünkü eğer böyle bir kapı açılırsa bize rivâyet nâmına i-timada şayan pek az şey kalır. Bunun butlanı ile üzerine terettüp eden mef sedetlef ise meydandadır. Avâne-nin rivâyetinde Hazret-i İbn Ömer (radıyallahü anh) o zâta: «Ramazan orucunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in ağzından işittiğin vecihle o beş şeyin sonuna bırak:» demiştir. bu rivâyetin Müslim rivâyetine mukavemet edemeyeceğini söylemiş ise de Nevevî bunun da sahih olması ihtimalinden bahsederek hadisenin ayrı ayrı şahıslarla iki defa vuku- bulmuş olabileceğini ileri sürmüştür.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: İslamın Erkanı İle Yüce Temellerini Beyan Bâbı