Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Tevhid Üzere Ölen Kimsenin Kati Olarak Cennete Gireceğine Delil Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
153-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Ebû-l- Ahvas Sellâm b. Süleym Ebû İshâk-dan o da Amr b. Meymûn’dan o da Muâz b. Cebel-den naklen rivâyet eyledi. Muâz Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in terkisinde Ufeyr denilen bir merkebin üzerinde idim. Muâz! Allah-ın kulları üzerinde kulların da Allah-ın üzerinde hakkı nedir bilir misin?» buyurdu. Ben: ve Resûlü bilir.» dedim. Allah-ın kulları üzerindeki hakkı: Allah-a ibâdet etmeleri ve ona hiç bir şeyi ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah azze ve celle üzerindeki hakkı İse ona hiç bir şeyi ortak koşmayan kimseye azâb etmemesidir.» buyurdular. Ben: Resûlüllah! (Bunu) insanlara müjdelemeyeyim mi?» dedim. — «Müjdeleme zira güvenirler.» buyurdu. her haramı mubah i-tikad eden İbâhiyye serserilerinin kulakları Çınlasın! Maalesef muhitimizde sık sık tesadüf edilen bu şeytanların kahvehanelerde ve ötede beride rastladıkları saf Müslümanlara karşı birer evliya kesilerek bazı âyet ve hadîslerden dem vurarak kendi dalâletleri yetmiyormuş gibi onları da idlâl etmeye çalıştıklarını duyuyoruz. Bu münasebetle birkaç kelime söylemek zaruretini hissettik. esiri olan bu şaşkınlara ilm-i kelâmda «İbâhiyye taifesi» denilir ki dala-"" let fırkalarının en menfur ve en mel-unlarından biridir. Muhitimizdeki sâliklerinin ne derece kıdemli olduklarım bilemem; fakat fırkanın târihi eskidir. Şanına yaraşır ta-birle söylemek lâzım gelirse o da şâir dalâlet fırkalariyle yaşıttır! Bunlar akıllarınca: « kerîmesini İşlerine elverişli bulmuş ve o mübarek âyeti o gün bu gün bâtıl da-valanna delil gösteregelmişlerdir. Âyet-i kerîmeye şöyle ma-na verirler: «Allah-ı ilm-i yakîn ile bilinceye kadar kendisine ibâdet et.» (Sûre-i Nahl âyet; 99). ki: «Arif bîllâh olan veliden bütün. teklifler sakıt olur; yani artık ona her haram mubahtır. İbâdet de yoktur. Bizler de ermiş bulunuyoruz; binaenaleyh bize ibâdet farz değildi. Bizim surda oturup sohbette bulunmamız câhillerin namazından bin kat evlâdır...» bilfarz Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in bir vakit namaz borcu kalmadan dünyadan gittiği batırlatılsa hemen: «Sen ona bakma o başkalarına öğretmek için kılmıştır.. » diye cevap verirlermiş. âyet-i kerîmenin ma-nası: Sahabe tabiîn ve bütün müctehidlerin icmaile şöyledir: «Sana Ölüm gelinceye kadar Rabbine ibâdet et.» Nitekim Fahr-i Kâinat (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz de böyle yapmıştır. Hattâ birkaç defa bayılmasına rağmen Ölüm döşeğinden kalkarak namazını kılmak istemiş. Nihayet kendinde oturacak kadar derman bulunca son namazını oturduğu yerden kildınnıştır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); «Allah-ı en iyi bileniniz benim» buyururken elbet de hiç bir Müslüman Allah-ı ondan daha İyi bildiğini iddia edemez. Şu halde Allah-ı herkesden daha iyi bilen ve Allah-ın en sevgili kulu olduğunda zerre mikdarı şüphe bulunmayan ahîrzaman peygamberi Muhammed Mustafa (sallallahü aleyhi ve sellem)’den ve diğer peygamberlerden hiç bir teklif sakıt olmayacak da bütün menhiyatı rahatça İcra etsinler diye bir alay serseriden bütün teklifler sakıt olacak öyle mi!?... Maskara heriflerin kendilerine verdikleri payeye bakınız!.. Yedikleri herzeleri meşru- gösterebilmek için tâ nerelere uzanıyorlar!... nâtık hayvanların nasıl konuştuklarını görmek için biz de kendilerine bazı sualler soralım: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ümmetine öğretmek için İbâdet etti ise sizin gibi ibâdet kaçkınlarına ibâdet öğretmeye çalışması abesle iştigal değil midir? Öyle ya ibâdet yapmayacak bir kimseye ibâdet öğretmenin hikmeti ne olabilir? Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ibâdetleri ashâb-ı kirâmma öğretmiştir. Acaba onlardan kaç tanesi bir vakit namazım bırakmıştır. içlerinden birçokları hayatlarında cennetle müjdelenen bu zevat sizin derecenize yükselemediler mi dersiniz? öğreten hoca ömrü boyunca çalışsın öğrenen ise yapmamak için öğrensin!.. Ve yapmadığından mes-ul olmasın!.. İşte Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e nisbetle sizin haliniz!.. Böyle bir saltanat dünyanın neresinde görülmüştür?.. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Hazret-i Muâz-a: «Müjdeleme! Çünkü ona güvenirler» yani ibâdet etmeyip tembel tembel oturur kalırlar; buyuruyor. Buna sizler ne buyurursunuz?.. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in merkebinin ismidir. Asha-fer olup terbim suretiyle tasgir yapılmıştır; nitekim aynı usulle (esved) kelimesinin tasgiri de (süveyd) gelir. Bu kelimeyi Kâdi Iyaz gufeyr şeklinde zaptetmişse de bunun hata olduğu beyan edilmiştir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in merkebinin meşhur ismi Ya-fur-dur. Bu hayvanın Haccetü’l-Vedâ- da öldüğü söylenir. bakılırsa bu rivâyet yukarikinden başka olmalıdır. Çünkü yu-karıki rivâyette «Mu-hıratu-r-Rahl» tabiri kullanılmıştır. semerinin arka kaşı mânâsına gelen bu tâbir binilen hayvanın deve olduğunu gösterir. Maamâfih mezkûr tâbirden: semerinin arka kaşı kadar» mânası kasdedilmiş de olabilir. O takdirde iki rivâyette bahsedilen hadise bir olur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: Tevhid Üzere Ölen Kimsenin Kati Olarak Cennete Gireceğine Delil Bâbı