Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Allaha Hiç Bir Şeyi Şerik Koşmayarak Ölen Kimsenin Cennete Müşrik Olarak Ölenin Cehenneme Gireceği Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
281-) Bana İshâk b. Mansıir rivâyet etti. ki): Bize Muâz —ki İbn Hişam-dîr— haber verdi. ki: bana baham Ebû-z-Zübeyr-den o da Câbir-den naklen Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in bu hadisin mislini söylediğini rivâyet etti. hadisi Buhârî «Kitabü-l-Cenaiz» «Tefsir» «Eyman ve-n-Nüzür» bahislerinde muhtelif râvilerden tahric ettiği gibi Nesâî dahi «tefsir» bahsinde Muhammed b. Abdil-a-la tarikiyle tahric etmiştir. Allah elmakda cenâb-ı Hakka ortak bulunduğuna inanmaktır. Cevheri-nin «Sıhâh» mda şirk: küfürdür deniliyor. şeriki olmadığına inanmaya iman-ı şer-i derler. Binaenaleyh hadisin ma-nâsı: bir kimse —hasa— Ali ah-ın ortağıdır diyerek her hangi bir mevcuda velevki bir melek veya peygambere ibâdet etmek suretiyle şirk koşar da bu hâi üzere ölürse cehenneme girer; demektir. Nitekim hıristiyanlar Hazret-i Cibrîl ile İsa (aleyhisselâm)-a bu ma-na-da ibâdet ettikleri için müşrikdirler. Çünkü ibâdet: Kendisinde Allahlık sıfatları görülen zâta karşı son derece tezellül ve huzû- göstermektir. Ancak şapla şekeri birbirinden ayıramayan bazı cahiller muhabbet ve itâatla ibâdeti bir şey zannederek peygamberlerden veya sulâhadan binne gösterilen mahabbet ve ta-zimi şirk sayarlar. Halbuki Peygamberleri (salavatullahi aleyhim ecmain) sevmek onlara ta-zimde bulunmak bir çok şer-i delillerle emir buyurulmuşdur ki: «Her kim peygambere itaat ederse muhakkak Allah-a da itaat etmiş olur.» «Şüphesiz ki sana bey-at edenler ancak Allaha bey-at ederler...» ve emsali âyetlerle: bana itaat ederse muhakkak Allah-a itaat etmiş; ve bana isyan eden de Allah-a isyan etmiş olur.» hadisi bunlardandır. bir peygamberi veya ümmetinden bir zâtı sevmek ve bu se-beble ona tazimde bulunmak başka ona — haşa — Allah-dır diye tapmak başkadır. Bunlardan birincisi makbul ve matlub; ikincisi menfur ve şirkdir. Ebû Hamza rivâyetinde İbn Mes-ud (radıyallahü anh) Şöyle deditir. (sallallahü aleyhi ve sellem) bir söz söyledi; ber de başkasını söyledim. O: her kim Allah-a bir eş iddia ederek ölürse cehenneme girecektir dedi. Ben de: herkim Allah-a nazîr iddia et meyerek ölürse cennete girecektir dedim.» Müslim-in bâzı nüshalarında buradakinin aksi yani Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Her kim Allaha hiç bir şeyi şerik koşmayarak ölürse cennete girecektir. buyurdu. Ben de: kim Allah-a bir şeyi şerik koşarak ölürse cehenneme gi recektir dedim.» şeklinde rivâyet olunmuştur. Humeydi ile Ebû Avâne-nin rivâyetleri dahi böyledir. Anlaşılıyor ki mezkûr Câbi hadisindeki her iki şekil rivâyet Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in hadîsi olmak üzere sübût bulmuştur. Mes-ud (radıyallahü anh)’ın bunlardan birini Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e refederek ötekini kendi sözü gibi göstermesine gelince: bu hususda Kâdî Iyâz ve başkaları şunla: söylemişlerdir: sebebi: İbn Mes-ud-un Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bu sözlerin yalnız birini işitmesidir. Öteki cümle yâ Kitabullah-dan bildiği için yahud Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-den işittiğinin muktezâsı olarak kendisi ilâve etmiştir.» Nevevî bu söylenenleri noksan bulmakta ve İbn Mes-ud hadisinde her iki cümlenin de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e refedildiğini hatırlatarak şöyle demektedir: «En iyisi: İbn Mes-ud bu iki cümleyi Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işitmiştir. Ancak bir müddet yalnız birini icâbettiği şekilde bellemiş; ötekini hatırında tutmamış; bu sebeble ezberindeki cümleyi merfu’ olarak rivâyet ederek ötekini ona kendinden katmış. Başka bir zaman da öteki cümleyi bellemiş; birinciyi unutmuş; ve yine bellediğini merfu- ötekini kendi sözü olmak üzere rivâyet etmiştir; demelidir.» bu şekildeki izahatını lüzumsuz bir tekelîüf ve itnâb sayarak İbn Mes-ud (radıyallahü anh)-m sözünü mefhumu muhalefetten aldığına hamletmek isteyenler ve bu münasebetle lüzumsuz yere itnabda bulunanlar varsa da hadisin muhtelif rivâyetleri Nevevî’ nin ne derece haklı olduğunu göstermeye kâfi geldiği cihetle muhalifinin uzun sözlerini burada nakle hacet görülmemiştir. «Acaba İbn Mes-ud bu hükmü nereden bilmiştir?» şeklindeki suâline Buhârî sarihi Aynî: «Sebebin mün-tefi olması müsebbebin de müntefî olmasını icâbettiğinden bilmiştir. Şirk müntefi oldu mu cehenneme girmek de kalmaz. Cehenneme girmek kalmadı mı cennete girmek lâzım gelir; zira bu iki şıkkın üçüncüsü yoktur. Teâlâ Hazretlerinin: ki Allah kendine şirk koşulmasını affetmez...» âyet-i kerimesile emsalinden anlamıştır.» diye cevap vermiştir. Müslim (rahimehüllah) bu hadisin senedinde Veki-in «Resûlüllah buyurdu» ifadesini kullandığını İbn Nümeyr-in ise: (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim» dediğini göstermek suretiyle mühim bir inceliğe tenbih etmiş; ve bu babtaki dikkat ve kemalini bir daha isbât etmiştir. İncelik şudur; «Semi-tü» yânî «işittim» sözü ulemanın ittifâkiyle hadisin muttasıl olduğunu gösterir. Hal-bu ki «Kaale» yani «dedi» tabiri ulemâ arasında ihtilaflıdır. Cumhûra göre bu da hadisin muttasıl olduğunu bildirir. Fakat bazıları «onun ittisal bildirmesi için delil lâzımdır.» demişlerdir. Şu halde onlara göre bu sözle rivâyei edilen bir hadis sahâbinin mürseli hükmündedir. Sahâbînin mür-seli ise ihtilaflıdır. Cumhûra göre onunla ihticac edilir; ama sahabiden gayri kimsenin mürseli hüccet değildir Şâfiîlerden Ebû İshâk Esteraînî-ye göre sahâbînin mürseli ile de ihticac edilemez. Demek oluyor ki hadis hem muttasıl hem mürsel olarak rivâyet edilmiştir. Böyle hem muttasıl hem mürsel olarak rivâyet olunan hadisden hüccet olup olmayacağı dahi ihtilaflıdır. Bazıları hüküm mürsiledir demiş; bazıları ekseriyete göre verilir; Kanaatinde bulunmuş; bir takımları da «Rivâyeti en iyi belleyenlere göre verilir» demişlerdir. Sahih olan kavil mevsul olan rivâyeti tercih etmektir. İşte Müslim (rahimehüllah)-ın gösterdiği dikkât ve ihtiyat buradadır. Bir de böyle yapmasa hadisi mâna itibârı ile rivâyet etmiş olur. Halbuki îâfzan rivâyet bilittifak evlâdır. Hadis-i şerif Allah’a şirk koşarak ölenlerin cehenneme şirk koşmayarak ölenlerin cennete gireceklerine delâlet ediyor ki bu hususda ulema müttefiktirler. Müşrikler cehennemde ebedî kalacaklardır. Müşrik tâ-bîri ya-hudî hırıs-tiyan putperest ve sair bütün kafereye âmm ve şâmildir. koşmaksızm ölenlerin cennete gireceği dahi kafi isede evvelce de arz ettiğimiz vecihle hiç günah işlemeyenler cennete Önce gireceklerdir. Büyük günahları ısrarla işlerken ölenlerin hali Allah’ın meşieti-ne kalmıştır. Dilerse onları günahları nisbetinde azâb eder; de sonra cennetine koyar. Dilerse affederek hiç azâb göstermeden cennetlik eyler.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: Allaha Hiç Bir Şeyi Şerik Koşmayarak Ölen Kimsenin Cennete Müşrik Olarak Ölenin Cehenneme Gireceği Bâbı