305-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki) Bize Ebû Muâviye ile Vekî- A-meş-den rivâyet ettiler. H. Mincab b. el-Hâris et-Temîmî de rivâyet etti. Bu lâfız onundur. ki): Bize İbn Müshir A-meş-den o da İbrahim-den o da Hemmâm b. el-Hâris-den naklen haber verdi. ki: Biz Huzeyfe ile birlikte mescidde oturuyorduk. Derken bir adam gelerek yanımıza oturdu. Huzeyfe-ye: «Bu adam sultana bir şeyler götürüyor» dediler. Bunun üzerine Huzeyfe ona işittirmek isteyerek: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-i: cennete giremez.» buyururken işittim dedi. müttefekun aleyhdir. Buhârî onu «Kitâbü’l-Edeb» de diğer «Kütübü sitte» sahiplerinden Ebû Dâvud «Kitâbü’l-Edeb» de Tirmizî «Kitâbü’l-Bir» de NeSaîde «Tefsir» de tahric etmişlerdir. Hem vezin hem de ma-na cihetinden nemmamın müteradifidir ki koğucu demektir. Nitekim Kâdî Iya-z: «Kattâtla nemmâm birdir» demiştir. Fakat İbn Battal: «Bâzı lügat ulemâsı kattât ile nemmâm arasında fark bulmuştur.» demiştir. Hattâbî: «Nemmâm Konuşan cemaatle beraber olur ve onların konuştuklarım başkalarına eriştirir. Kattât ise: cemaatin haberi yokken onların konuştuklarını dinler; sonra başkalarına taşır.» diyor. cennete giremez.» ifadesinin ma-nâsı şa-yet Allahü teâlâ bu babtaki vaîdini infaz ederse giremez demektir. Çünkü ehl-i sünnet uleması Allahü teâlâ-nın vaîdinde muhayyer olduğunda müttefiktirler. Binaenaleyh dilerse azâb eder; dilerse aff buyurur. hadis koğuculuğu helâl i-tikad edenlere hamlolunur. Yahut da koğucu günahsız kullarla birlikte cennete giremez diye tevil olunur. Bu takdirde cehennemde cezasını çektikden sonra bittabi cennete girer. koğuculuk gıybet midir değil midir? Bu mesele ihtilaflıdır. Râcih olan kavle göre aralarında mugâyeret ve mantıkan umum ve husus min. vech vardır. Zira koğuculuk bir kimsenin halini ifsâd yolu ile ve rizası olmaksızın başkasına nakletmektir. Hal sahibinin bunu bilip bilmemesi müsavidir. Gıybet ise bir kimseyi hoşlanmadığı bir şeyle gıyabında zikretmektir. Yani koğuculuk ifsad kasdı ile gıybetten ayrılır. Çünkü gıybette ifsad kasdı şart değildir. Gıybet dahi zemmî edilen şahıs hakkında söylenenler gıyabında söylenmekle koğuculuktan ayrılır. Sair yerlerde birleşirler. Gazali (rahimehüllah) «İhyâu’l-Ulum» nâm eserinde koğuculuk hakkında şöyle der: ol ki nemime ekseriyetle başkasının sözünü hakkında söz edilen kimseye taşımakda kullanılır. Meselâ: filân senin hakkında şunları söylüyor.» dersin. Ama neneme buna mahsus değildir. Onun ta-rifi: meydana çıkması arzu edilmeyen bir şeyi meydana çıkarmaktır. İster kendisinden nakledilen şahıs hoşlanmasın isterse lâf götürdüğü şahıs veya başka biri bunu kerih görsün. Ve keza meydana çıkarma işi ister cebren olsun isterse remiz ve imâ suretiyle yapılsın. Şu halde nemimenin hakikati: açılması istenmeyen şeyin sırrını ifşa etmek ve perdeyi kaldırmaktır. Bir kimseyi kendisi için mal saklarken görerek başkalarına söylemek nemimedir. bir şey koğuşturularak: «Filân senin hakkında şöyle diyor; yahud senin hakkında şu icraatta bulunuyor.» denilen kimseye altı şey lâzımdır:
Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: Koğuculuğun Ağır Şekilde Haram Kılındığını Beyan Bâbı