322-)
Bize Muhammed b. Ebi Bekr el-Mukaddemî rivâyet etti. ki): Bize Vehb b. Cerîr rivâyet etti. ki): Bize Babam rivâyet etti. ki): Hasanı şöyle derken işittim: Bize Cündeb b. Abdillâh el-Becelî şu mescidde rivâyet etti. Bir daha unutmadık. Cündeb-in Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in üzerinden yalan uydurmuş olacağından da korkmuyoruz. Cündeb dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ; önceki ümmetlerden bir adamda bir çıban çıkmış...» buyurdular. Arkasından hadisi yukarıda geçen hadis gibi rivâyet etti. Hadisi müttefekun aleyhdir. Buhârî onu «Kitâbü’l-Cihâd» ve «Kitabü-l-Meğâzî» de tahriç etmiştir. Muhammed b. Râfi-den dinlediği Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) rivâyetinde vak-anm Huneyn gazasında cereyan ettiği bildiriliyorsa da Zebîdî-nin rivâyetinde Hayber-de geçtiği zikredilmiştir. Kâdî Iyâz: «doğrusu Hayber dir» demiştir. eden adamın ismi Ebû-l-Gaydâk Kuzmân ez-Zaferi -dir. Bu adam Ensar-dan Beni Zafer kabilesine mensub idi. Onun peşine düşerek halini anlamak için beraberinde gezen zâtın da Ektem b. Ebî’l-Cevn (radıyallahü anh) olduğu söylenir. Aynî-nin beyanına göre Kuzmân münafıklardan imiş. Uhud Gazasına iştirak etmediği için kadınlar kendisini ayıplamış; ve: «sen bir kadından başka bir şey değilsin» demişler. Bunun üzerine Hayber gazasına iştirak etmiş ve harpde ilk oku o atmış. Sonra çarpışırken kılıcının kını kırılmış; ve «Ey Evs oğulları soyunuz şerefine cenk edin.» diye na-ra atmıştır. Harbde yanına Katâdetü-bnü Nu-man gelmiş ve ona; «Şehidliğin mübarek olsun» demiş. Fakat Kuzmân: -Vallahi ben hiç bir dîn nâmına cenk etmedim. Ben ancak arımdan dolayı cenk ettim.» diye mukabele etmiş; sonra kendini Öldürmüş. Bundan dolayı da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): «Filhakika Allah bu dinî fâcir bir adamla dahi aziz eyler.» buyurmuştur. müslümanların şüpheye düşmelerine ramak kalması Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hak peygamber yahud müslümanlığın hak dîn olup olmadığı hususunda dır. ikinci rivâyetinde geçen «şâzze» kelimesinin ma-nasi: cemaatten ayrılan demektir. Buhârîde bu kelime il birlikte «fâzze» ta-biri de kullanılmıştır. Fâzze: Cemaate hiç karışmayan ma-nasına gelir Hattabî diyor ki «Şâzze: Cemaatin içinde iken sonradan onlardan ayrılandır. Fâzze ise; hiç cemaate karışmayan demektir. O adamı bu kelimelerle tavsifden murâd: karşısına çıkanı yok ettiğini anlatmaktır.» Şâzze ve fâazenin büyük ve küçük maniaya göğüs germek ma-nasına geldiğini söyler. Bu kelimeler mahzuf (neşeme) nin sıfatıdırlar. Can demektir. Sonlarındaki (Tâ) ların allâme ve nessâbe kelimelerinde olduğu gibi mubâlega için getirilmiş olması muhtemeldir. bazen adam cehennemlik olduğu halde görünürde ehl-i cennetin yaptını yapar...» ifadesi üzerine kirmanı şöyle bir bir mutâlea serdet-mektedir: «İnsan öldürmek bir ma-siyettir. Halbu ki kul ma-siyet sebebile tekfir edilemez; binaenaleyh intihar eden bu adam cennetliktir; çünkü mü--mindir; dersen ben de derim ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vahî suretile onun mü-min olmadığım yahud kendini öldürmeyi helâl i-tikâd ederek dinden döneceğini bildirmiştir. Yahut onun cehennemlik olmasından murad: evvelâ cehenneme girip sonra çıkan âsilerden mâdûd olmasıdır.» Aynî Kirmanı-nin bu mutâleasım beğenmemiş; ve: «Eğer Kirmanı bu adamın münafıklardan mâdûd olduğunu yahud (ben hiç bir dîn nâmına cenk etmedim) dediğini bilseydi bu terdidlerle uğraşmazdı.» demiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: İnsanın Kendini Öldürmesinin Şiddetle Tahrimi... Bâbı