332-)
Bize Hüreym b. Abdil-a-lâ el-Esedî dahi rivâyet etti. ki): Bize el-Mu-temir b. Süleyman rivâyet etti. ki): Babamı Sabitten o da Enes-den naklen anlatırken dinledim. Enes: Bu âyet indiği vakit... diyerek hadisi rivâyet etmiş; ama Sa-d b. Muâzı zikretmemiş. Yalnız: Sâbit-i aramızda gezinen cennetlik bir zât olarak görüyorduk) cümlesini ziyade etmiş. hadis-i şerif Sabit b. Kays (radıyallahü anh)-ın büyük menkabesini anlatmaktadır. Hazret-i Sabit Ensar-mve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in hatibi idi. Yüksek sesli bir zât olup konuşurken sesi fazla gürleşirdi. Bu sebeble herkesden ziyade endişeye düşmüştü. Fakat Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisini cennetle müjdeleyince bütün üzüntüleri bir anda sürura münkalib oldu. Hadisde zikri geçen âyet-i kerime bir rivâyete göre onun hakkında nâzil olmuş; diğer bir rivâyete göre ise Ebû Bekir-le Ömer (radiyallahu anhüma) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzurunda bir meseleyi yüksek sesle münakaşa ettikleri zaman inmiş; bundan sonra onlar da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzurunda adetâ fısıltı ile konuşmuşlardır. Ayetin Benî Temim hey-eti hakkında nâzil olduğunu söyleyenler olduğu gibi daha başka sebeb-i nüzul zikredenler de vardır. El-Übbi-nin beyanına göre Hazret-i Sabitin korkarak evine kapanması âyetin inmesinden evvele aid değildir. Çünkü o zaman henüz huzuru Nebevide yüksek sesle konuşmak yasak edilmiş değildi. Onun endişesi ileriye aitti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in huzuruna çıktığı zaman mutlaka konuşmak mecburiyetinde kalacaktı. O bunu düşündükçe üzülüyor; korkuyor; ihtiyata riâyet ediyordu. Nihayet endişesi görülmedik bir sürür la neticelendi. şerif âlim veya büyük bir zât arkadaşlarından bazısını bir kaç zaman görmezse araştırıp soruşturması gerektiğine delildir.