403-)
Bana Yunus b. Abdil-a-lâ rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki: Bana bunu dahi Amr haber verdi. Ona Ebû Yunus Ebû Hüreyreden o da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen onun şöyle buyurduğunu rivâyet eylemiş: nefsi kabza-i kudretinde olan Allah-a yemin ederim ki eğer bu ümmetten bir Yahûdi veya hıristiyan beni işitir de sonra benimle gönderilene iman etmeden ölürse mutlaka cehennemliklerden olur.» hadisin senedinde İbn Vehb-in: «Bana bunu dahi Amr verdi.» demesi. Amr-dan bir çok hadisler rivâyet ettiğine işaret içindir. İmâm Müslim ufak bir tasarrufla: «Bana Amr rivâyet etti» diye bilirdi. Fakat işittiğini olduğu gibi rivâyete son derece dikkât ettiği için bunu yapmamıştır. şerif Peygamberimiz Muhammed Mustafâ (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gönderilmesile bütün dinlerin neshedildiği-ne delildir. Mefhumu muhalifinden anlaşılan mâna: kendisini İslama davet eden bulunmayan kimsenin mazur sayılmasıdır. Çünkü mucizeyi görenler için peygambere imanın yolu müşahede görmeyenler için de sahîh nakildir. Allah-a iman ise tefekkür ve te-emmül ile olur. Bazıları bu hadisi: «Benim mucizem kendisine tebeyyün eden» diye tefsir etmişlerdir. buna: «İmanın şartı mucizeyi duymak değil imana davet olunmaktır.» diye itirazda bulunmuşlardır. diyorki: «Şehirlerden uzak yahut yol uğramayan adalarda yaşayıpta kendilerine İslâmiyet tebliğ edilemeyenler mazur olsalar gerektir. Bu ittifaki bir kaidedir. Çünkü Teâlâ Hazretleri: resul göndermedikçe kimseyi azap etmeyiz..." Isra sûresi âyet: 15 buyurmuştur. hadis de aynı hükme delildir...» dedikten sonra sözüne şöyle devam ediyor: «Arap olmayanlardan arapçayı bilmeyen kimseler de kendilerine İslâmiyet için davet ulaşmayanlar hükmündedirler. Fetret devrinde yaşayanlar için inşaallah ileride söz gelecektir». murâd cemaattır. Hatta Kur-ân-ı Kerîm-de hayvanlara bile ümmet denilmiştir. Bir kişiye de mecazen ümmet denilebilir. Nitekim kitabullahta Hazret-i İbrahim için ümmet denilmiştir. Bu kelime Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e izafe edilirse ona tabî- olanlar kasd-edilir. Burada ondan murâd bilûmum İslama davet edilenlerdir. Hadisde Yahûdi ile Nesranî zikredilmesi bedel tarikiyledir. Binaenaleyh ism-i işaretin mefhum-u muhalifine itibar olunmadığı için mâna yalnız Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında yaşıyanlara münhasır olmayıp her devir insanlarına âmm ve şâmildir. Yahut Yahûdi ile hıristiyanın zikredilmesi Nevevî-nin de. deği gibi bunların kitapları varken hüküm bu ise Ehl-i Kitap olmayanların hükmü evleviyetle böyle olacağına tenbih içindir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: Peygamberimiz Muhammed Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’in Bütün İnsanlara Gönderildiğine Ve Bütün Dinlerin Onun Dinile Neshedildiğine İmanın Vücubu Bâbı