422-)
Bana Ebü-t-Tahir Ahmed b. Amr b. Abdillâh b. Amr b. Şerh rivâyet etti ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki: Bana Yunus İbn Şihâptan naklen haber verdi ki: Bana Urvetü-bnûz-Zübeyr rivâyet etti onada Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in zevcesi Âişe haber vermiş ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e ilk vahyin başlaması uykuda sadık rüya görmekle olmuştur. Hiçbir rüya görmezdi ki sabahın aydınlığı gibi (apaçık) zuhur etmesin. Sonra kendisine tenhada kalmak sevdirildi. Artık Hirâ mağrasına çekilir orada ailesi nezdine dönmeden birkaç gün tehannüs ederdi. (Tehannüs ibâdet etmek temektir.) Bu maksatla yanına azıkta alırdı. Sonra Hadice-nin yanına döner yine o kadar bir müddet için azık tedarik ederdi. Nihayet Hirâ mağarasında bulunduğu bir sırada ansızın (emr-i) Hak karşısına çıkıverdi. (Şöyle ki): Kendisine melek gelerek: «Oku!» dedi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): okumak bilmem.» cevabını verdi. Fahr-ı Kâinat (sallallahü aleyhi ve sellem) buyuruyorlar ki: zaman melek benî alarak takatim kesilinceye kadar sıkıştırdı. Sonra beni bırakıp yine: «Oku!» dedi. Ben de:— «Okumak bilmem.» dedim. benî yine alıp ikinci defa takatim kesilinceye kadar sıkıştırdı. beni bırakıp yine: «Oku!» dedi. Ben de: «Okumak bilmem.» dedim. Nihayet beni yine üçüncü defa olarak takatim kesilinceye kadar sıkıştırdı. Sonra beni bırakıp şu âyetleri okudu: Rabbinin ismiyle oku! O Allah ki insanı bir kan pıhtısından yarattı. Her halde oku! Senin Rabbin kalemle yazı yazmayı öğreten kerîmler kerîmidir. İnsana bilmediğini öğretmiştir." Sûre-i Alâk âyet: 1-5. üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) o sıkıştırma sebebi İle (heyecandan) boyun etleri titreyerek döndü. Ve Hadîce- nin yanına giderek: örtün beni Örtün!» dedi. Korkusu gidinceye kadar mübarek vücudunu sarıp örttüler. Ondan sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Hadice-ye: Hadice! Acep bana ne oluyor?» dedi: ve olup bitenleri ona haber verdi. «Kendimden korktum» dedi. Hadice ona şunları söyledi: Öyle deme sevin! Allah-a yemin ederim ki Allah seni hiç bir vakit utandırmaz vallahi. Çünkü sen akrabana bakarsın sözün doğrusunu söylersin işini görmekten aciz olanların ağırlığını yüklenirsin Fakire verir kimsenin kazandıramayacağını kazandırır misafiri ağırlarsın . Hak yolunda zuhur eden hadiseler karşısında (Halka) yardım edersin. sonra Hadice Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i beraberine alarak Varakatu-bnü Nevfel b. Esed b. Abdil Uzza-ya götürdü. Bu zat Hadice-nin amcası oğlu yani baltasının kardeşi oğlu idi. Cahili-yet zamanında hıristiyan dinine girmiş bir kimse olup arapça yazı yazmasını bilir; incilden Allah-ın dilediği kadar öteberi bazı şeyleri Arapça yazardı. Varaka gözleri görmez olmuş bir pir-i fâni idi. Hadice kendisine: Ey amıca! dinle bak kardeşin oğlu neler söyleyecek dedi. Varakatu-bnü Nevfel: Ne var kardeşim oğlu? diye sorunca Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gördüğü şeyleri kendisine haber verdi. Bunun üzerine Varaka: Bu gördüğün Mûsâ (sallallahü aleyhi ve sellem)-e indirilen Namus-u Ekberdir. Ah keşke senin davet günlerinde genç olaydım. Keşke kavmin seni çıkaracakları zaman hayatta bulunsaydım dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) «Onlar beni çıkaracaklar mı ki?» diye sordu Evet (Çıkaracaklar; zira) senin gibi bir şey getirmiş hiç bir kimse yoktur ki düşmanlığa uğramasın. Şayet senin davet günlerine yetişirsem sana son derece yardım ederim cevabını verdi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: Resûlüllah Sallalahu Aleyhi Ve Selleme Vahyin Başlaması Bâbı