434-)
Bize Muhammed b. el Müsennâ rivâyet etti. (Dedi ki-: Bize İbnİ Ebi- Adiy Said-den . o da Katade-den o da Enes b. Malik-ten naklen rivâyet etti. Galiba Enes kendi kavminden bir zat olan Malik b. Sa-sa-a dan rivâyet ettiğini söylemiş. Malik ki: Nebiyyullab (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular. defa ben beytin yanında uyur uyanık bir halde iken birdenbire bir ses işittim. Bu ses «üçten birisi iki kişinin arasında...» diyordu. Derken bana geldiler ve alıp götürdüler. Bana içinde zemzem suyu bulunan altın bir tas getirdiler. Göğsümü şuradan şuraya kadar yardılar — Kafada ki: Ben yanımdakine bundan neyi kasdediyor diye sordum: «Karnının altına kadar demek İstiyor» cevabını verdi— kalbınıi çıkardılar ve. zemzem suyu ile yıkadılar. Sonra yerine iade ettiler. Sonra kalbime iman- ve hikmet doldurdular. Sonra bana Burak denilen merkepten büyük katırdan küçük ayağını gözünün gördüğü son noktaya basan beyaz bir hayvan getirerek beni ona bindirdiler. Sonra yürüdük ve birinci semaya geldik. Cibrîl (sallallahü aleyhi ve sellem) kapıyı çaldı (içeriden): Kim o? dediler. Cibrîl (im) cevabını verdi. Yanında kim var? Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) O (göklere çıkmağa) gönderildi mi? Evet. üzerine kapıyı açtılar (ordaki zat): «Hoş gelmiş sefa gelmiş» dedi bunu müteakip Âdem (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına geldik...» Malik hadisi kıssası ile anlattı ve şunu söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ikinci semada îsa ve Yahya (Aleyhimesselâm) üçüncü semada Yusuf dördüncüde İdris beşincide Harun (sallallahü aleyhi ve sellem) ile görüştüğünü ve şöyle buyurduğunu anlatmış: yürüdük ve ta altıncı semaya vardık. Ben Mûsa (aleyhisselâm)-ın yanına giderek ona selâm verdim. (Bana) Salih kardeş ve Salih Peygamber hoş geldin dedi. Ve yanından ayrılırken ağladı. Kendisine: Neye ağlıyorsun? diye nida edildi. Mûsa (aleyhisselâm): Yarabb! Bu genç benden sonra peygamber gönderdiğin bir zattır. (Fakat) onun ümmetinden cennete girenler benim ümmetimden cennete girenlerden daha çoktur... dedi. Sonra yürüdük nihayet yedinci semaya vardık. Ve beni ibrahim-in yanına götürdüler...» hadisi rivâyet ederken Malik şunları da söyledi: Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) dört nehir gördüğünü bunların asıllarından iki zahir ikide bâtın nehir çıktığını anlattı. Ve buyurdu ki: «Ya Cibrîl bu nehirler nedir?» dedim. Cibrîl (aleyhisselâm): «Bu batını nehirler cennette bulunan iki nehirdir. Dıştaki nehirlerse ile Fırat-dır» dedi. Sonra bana Beyt-i Ma-mur arzolundu. Ben gene: Cibrîl! Bu ne? dedim. Bu Beyt-i Ma-mur-dur. Ona her gün yetmişbin melek girer. Bir defa oradan çıktılar mı bir daha dönmezler. (Bu onların İlk ve) son girişidir dedi. Sonra bana biri şarap diğeri süt dolu iki kap getirdiler. Bunları bana sundular. Ben südü ihtiyar ettim. Bunun üzerine bana: ettin! Allah seni fıtrat ve hayıra isabet ettirdi ümmetin fıtrat üzere olacak» dediler. Bundan sonra bana her gün elli (vakit) namaz farz kılındı...» bundan sonra kıssayı hadisin sonuna kadar hikâye etmiş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: Resûlüllah Sallallahü Aleyhi Ve Sellemin Geceleyin Semalara Yürütülmesi Ve Namazların Farz Kılınması Bâbı