Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kıyâmet Gününde Rabbi Görmenin Yolunu Bilme Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
472-) Bana Süveyd b. Sa-id de rivâyet etti. ki: Bana Hafs b. Meysera Zeyd b. Eşlemden o da Âtâ- b. Yesar-dan o da Ebû Sa-id-i Hudri-den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında bir takım insanlar: «Ya Resûlüllah: Biz kıyâmet gününde Rabbimizi görecek miyiz?» demişler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Evet siz güneş öğle zamanında açık uğrunda hiç bir bulut yokken ofiu görme hususunda birbirinize zahmet verir misiniz? Ve (yine siz) ay bedr gecesinde açık ve üzerinde hiç bir bulut yokken onu görme hususunda birbirinize zahmet verir misiniz?» buyurdular ashap: «Hayır Ya Resûlüllah» demişler. «İşte bunlardan birini görme hususunda nasıl birbirinize zahmet vermezseniz kıyâmet gününde de Allah Tebareke ve Teâlâ hazretlerini görme hususunda da öylece birbirinize zahmet vermiveceksiniz. Kıyâmet koptuğu zaman bir dellâl: Her ümmet dünyada neye tapar idiyse; onun arkasına takılsın diye ilân edecek. Bunun üzerine Allahü teâlâ-dan başka şeylere putlara ve heykellere tapmış olanlardan hiç bîri kalmayacak hepsi cehenneme düşecekler. Nihayet yalnız Allah-a tapan iyi ve kötülerle ehl-i kitabın bakiyyeleri kalacak ve (evvelâ) Yahûdiler çağırılarak kendilerine: «Siz (dünyada) niye ibâdet ederdiniz?» diye sorulacak. «Biz Allah-ın oğlu Uzeyr-e tapardık» diyecekler. Kendilerine: «Yalan söylediniz. Allah-ın hiç bir zevcesi ve çocuğu yoktur; şimdi siz ne istiyorsunuz?» denilecek. Yahûdiler. «Susadık Yarabbi! Bize su ver.» diyecekler. Bunun üzerine kendi- «Suya buyurmaz mısınız?» denilecek ve Yahûdiler cehenneme o serap gibi (alev dalgaları) birbirini tar-u mar eden ateşe haşrolunarak oraya düşecekler. Sonra Hıristiyanlar çağrılarak kendilerine: «Sİz (dünyada) neye ibâdet ederdiniz?» diye sorulacak. «Bİz Allah-ın oğlu Mesih-e tapardık» diyecekler. Onlara da: «Yalan söylediniz. Allah hiç bir zevce ve çocuk edinmemiştir. Şimdi siz ne istiyorsunuz?» denilecek. Hıristiyanlar da: «Susadık Yarabbi! Bize su ver.» diyecekler. Bunun üzerine kendilerine işaretle: «Suya buyurmaz mısınız?» denilecek ve Hıristiyanlar cehenneme o serap gibi (alev dalgaları) birbirini tar-u mar eden ateşe haşM--;r;:^s-ak oraya düşecekler. Bu suretle (ortada) yalnız Allahü teâlâ-ya ibâdet eden İyi ve kötülerden başka kimse kalmayınca; Rabbû-l âlemin sübhanehu ve Teâlâ bunlara dünyada gördüklerine en yakın bir sıfatla tecelli edecek ve: «Yâ siz ne bekliyorsunuz? (Baksanıza) her millet dünyada tapdığının arkasına düşmüş» diyecek mü-minler: «Yarabbi! Biz dünyada bunlara en ziyade muhtaç olduğumuz halde onlardan ayrı yaşadık; onlarla beraber olmadık» diyecekler. Bunun üzerine (Allah-u Azimüşşan): «Sizin Rabbiniz benim.» buyuracak (fakat onlar buna karşı): «Biz senden Allah-a sığınırız; biz Allah’a hiç bir şey-i şerik koşmayız» diyecekler. Bunu iki veya üç defa tekrarlayacaklar. Hatta bazıları hemen hemen dönmeye yaklaşacaklar. Teâlâ hazretleri: "Allah-la aranızda onu tanıyacağınız bir alâmet var mı?" diye soracak. Mü-minler: «Evet» cevabını verecekler Bunun üzerine yelkenler inecek ve dosyada kendiliğinden Allah-a secde edenlerden hiç biri İstisna edilmesn^N sureti ile Allah mü-minlere secde İçin izin verecek. İster takvasından ister riya için olsun (dünyada) secde edenlerden hiç biri istisna edilmemek şartiyle Allah her birinin sırtını tek bir tabaka haline getirecek. Her secde etmek isteyen kafası üzerine düşecek sonra başlarını kaldıracaktan1; bir de bakacaklar ki; Allah-ü Zülcelâl dünyada ilk defa gördükleri sırtına dönmüş; onlara: «Sizin Rabbiniz benim » diyecek. Onlar da: «Evet bizim Rabbimiz sensin.» mukabelesinde bulunacaklar. Sonra cehennemin üzerine köprü kurulacak; şefaata izin verilecek. «Aman Allah-ım selâmet ver selâmet ver!» diyecekler. «Ya Rasûlüllah bu köprü nedir?- denilmiş: «Kaypıncak ve kaygan bir şeydir; onda kancalar çengeller ve Necit-te sa-dan denilen bir diken olur. Onun gibî bıhrak dikenleri vardır. Mü-minler (sırattan) kimi göz kırpacak kadar az bir zamanda kimi şimşek gibi kimi rüzgâr kimi kuş gibi kimi de iyi cins yürük at ve deve gibi hızla geçecekler. Bazısı bakarsın sapasağlam kurtulmuş diğeri tırmalanmış da salmıvermiş kimi de cehennem ateşine yığılmış kalmış... Mü-mınler cehennemden kurtulunca: Nefsim yed-i kudretinde olan Allah-a yemin ederim ki; sizden hiç biriniz hakkı tamamiyle kurtarmak hususunda kıyâmet günü mü-minlerin cehennemdeki kardeşleri İçin Allah-a niyaz etmelerinden daha fazla niyazda bulunamaz. Onlar: «Ya Rabbena! (Bu cehennemde kalan kardeşlerimiz) bizimle birlikte oruç tutar namaz kılar ve hacc ederlerdi» diye niyazda bulunacaklar. Bunun üzerine kendilerine: (Haydİ tanıdıklarınızı akarın; bundan böyle onların suretleri cehenneme haram olur.) denilecek; onlar da kimi bacaklarının yarısına kadar kimi dizlerine kadar ateşe dalmış pek çok kimseleri cehennemden çıkaracaklar. Sonra: «Ya Rabbena! Senin bize çıkarmayı emir buyurduklarından cehennemde hiç kimse kalmamıştır» diyecekler. Fakat Teâlâ hazretleri: «Dönün kalbinde dinar ağırlığında hayır olan her kimi bulursanız onu da çıkarın» buyuracak. Bunun üzerine yine pek çok kimseleri çıkaracaklar. Sonra (tekrar): «Yarabbi! Senin emir buyurduklarından tek bir kimse bırakmadık.» diyecekler (Teâlâ hazretleri): «Geri dönün! Kalbinde yarım dinar miktarı hayır olan her kimi julursanız onu da çıkarın.» buyuracak; yine pek çok kimseleri çıkaracak-ar. Sonra: «Yarabbi! Senin emir buyurduklarından cehennemde tek bir kim-e bırakmadık» diyecekler. (Teâlâ hazretleri yine): «Gerİ dönün! Kalbinde zerre mikdarı hayır olan kimi bulursanız onu da çıkarın » buyuracak. Yine birçok kimseleri çıkaracaklar. Sonra: «Yarabbi! Cehennemde hiç bir hayır (sahibi) bırakmadık » diye-ekler. Sa-id-i Hudri şöyle diyormuş. Eğer bu hadis hususunda beni tasdik etmiyorsanız Teâlâ Hazretlerinin: «Şüphesiz ki Allah zerre kadar zulmetmez eğer (yapılan) bir hasene olursa kat kat artırır. Ve kendi tarafından pek büyük bir mükâfat ısan eder.» (Nİsa: 40) âyetini okuyuverin. cehennemde hiç bir hayır (sahibi bırakmadık) demeleri üzerine Allah azze ve celle Hazretleri: şefaat etti! Peygamberler şefaat etti! Mü-minler de şefaat tti (o halde) Erhamurrahiminden başka şefaat edecek kalmadı » buyurarak cehennemden bir kabza alacak. (Bununla) cehennemden hiç hayır işlememiş; âdeta kömüre dönmüş bir takım insanlar çıkaracak ve onları cennet yolları üzerinde olup hayat nehri adı verilen bir nehre atacak o nehirden onlar sel uğrunda biten ot gibi çıkacaklar. Görmüyor musunuz sel uğrundaki ot taş altında da ağaç altında da biter güneşe bakan tarafı bir parça sarımtırak yeşilimtırak olur. Gölgede kalan tarafı İse bembeyaz kalır.» buyurmuşlar. Ashab: «Ya Resûlüllah galiba sen çölde çobanlık etmişsin» demişler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (sözlerine devamla): «Artık hayat nehrinden boyunlarında inciden gerdanlıklar olduğu halde çıkarılacaklar; cennetlikler onları (bu alâmetle) tanıyacaklar. İşte İşlenmiş bir amelleri ve takdim ettikleri bir hayırları olmaksızın Allah-ın cennete koyduğu Allah-ın azadlıları bunlardır diyecekler. Sonra Teâlâ hazretleri: «Cennete buyurun (orada) gördüğünüz her şey sizindir.» diyecek. Onlar da: «Yarebbena! Şu âlemde hiç bir kimseye vermediğin ihsanı bize verdin » diye mukabele-i şükranda bulunacaklar onun üzerine Teâlâ hazretleri: bundan daha üstün bir atiyyem var " buyuracak. Cennetlikler: «Ya Rabbena! Bundan daha üstün ne olabilir?» diyecekler. Teâlâ hazretleri: rızam!.. Bundan böyle ebediyyen size gadab etmiyeceğim buyuracak."

Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: Kıyâmet Gününde Rabbi Görmenin Yolunu Bilme Bâbı