480-)
Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile Ebû Küreyb rivâyet ettiler lâfıs Ebû Küreyb-indir. Dediler ki: Bize Ebû Muâviye A-meş-ten o da İbrahim-den o da Abîde-den o da Abdullah-tan naklen rivâyet etti. Abdullah Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): «Ben ehli narın cehennemden en son çıkanını pek âlâ biliyorum. zat) oradan sürünerek çıkacak ve kendisine haydi git cennete gir denilecek. Bunun üzerine o da gidecek cennete girecek. Ve insanları herkes yerine yerleşmiş olarak bulacak. Kendisine: Geçmişte içinde bulunduğun zamanı hatırlıyor musun? denilecek. da: Evet cevabını verecek. Sonra ona: Dile (ne dilersen) diyecekler. O da diliyecek. Kendisine: Dilediğin senin. Dünyanın on misli de senin diyecekler. Bunun üzerine o kul: « (Yarabbi!) Melik ancak sen olduğun halde benimle alay mı ediyorsun?» diyecek.» ki: «Vallahi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-i gülerken gördüm. Hatta azı dişleri göründü.» hadisi Buhârî «Kitabu-t-Tevhid» ve «Kitabu-r-Rukak» da Tirmizî «Sifat-ı Cehennem» de İbn Mace dahi «Kitabuz-Zuhd» te tahriç ekmişlerdir. Hadisin buradaki rivâyetlerinin birinde «Hab-ven» diğerinde «Zahfen» bazı nüshalarda «Kebven» tabirleri göze çarpmaktadır. emeklemek yahut oturarak sürünmek demektir. oturarak sürünmektir. de yüzükoyun tökezlemektir. Binaenaleyh bu mânaların üçü-de ya birbirinin müteradifi yahut birbirine yakındır. Müteradif olmadığına göre; mâna- kimi emekliyerek kimi sürünerek yürüdüğüne hamlolunur. alay mı ediyorsun. Yahut benim aklıma mı gülüyorsun?» ibaresi râvinin şekkindendir. Yani ya öyle dedi ya böyle demek istiyor. Haddizatında: aklıma mı gülüyorsun?» buyurulmuşta olsa mâna yine benimle alay mı ediyorsun? demek olur. Çünkü alay edenin şanı tahkir ettiği kimseye gülmektir. Binaenaleyh gülmek mecazen alay etmiş olmak yerinde kullanılır. alay mı ediyorsun?» sözü hakkında ulemadan birkaç kavil rivâyet edilmiştir. Bunlar: Maziri-ye göre; bu söz hadisin manâsında mevcut olan fakat lâfzan zikredilmeyen bir şey-e mukabeledir.. Çünkü bu zat Allah-tan başka bir şey istemeyeceğine söz vermiş sonra bu sözünden dönerek tekrar istemişti. İşte bu sözünden dönmesi alay ve istihza yerine geçmiş ve o zat Teâlâ hazretlerinin: gir» emrine karşı cennetin dolu olduğunu zannederek geri döndükçe tekrarlanan gir emrini kendisini tama-landırmak ve sözünden döndüğü için verilen bir ceza telâkki etmiş. Sonra cezaya alay itlak ederek benimle alay mı ediyorsun? yani beni cennete tama-landırıp imrendirmek suretiyle bana ceza mı veriyorsun? demek istemiştir. Ebû Bekr Sayrafî-ye göre bu sözün manâsı: Allah hakkında muhal olan alay ve istihzayı nefiydir. Ve adetâ bu zat: bilirim ki sen benimle alay etmezsin. Çünkü Rabbülâleminsin bana verdiğin bol nimetler ve dünyadan kat kat fazla İhsanlar haktır. Lâkin ben bunlara lâyık olmadığım halde yine de vermene şaşıyorum.» demiş gibidir. Kâdî Iyâz-a göre; o zat bu sözleri ne söylediğini bilmeyerek söylemiş olacaktır. Çünkü hatır ve hayale gelmeyen in-am-u ihsanlar karşısında sevincinden çıldıracak hale gelerek ve kendini tutamı-yarak bunları söyleyivermiştir. Yoksa söylediklerine kendisi de inanacak deği-ldir. Bu sözler dünyadaki amel üzere ağzından çıkmış olacaktır. Nitekim başka bir zat hakkında Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): kendini tutamayarak Yarabbi! Sen benim kulum ben senin Rabbinim diyecek.» buyurmuştur. hakikatte avurt dişleri demekse de burada lûgât ulemasının cumhûruna göre azı dişleridir. Maamafih yan dişleri yahut öğütücü dişleridir diyeneler de vardır. Bu cümle haddini aşmamak şartı ile bazen gülmenin mekruh olmadığına delâlet eder. birinde; için dünya kadar ve dünyanın on misli yer vardır.» diğerinde; senin dünyanın on misli de senin.» buyurulmuştur. Bu rivâyetlerin ikisi de aynı manâya olup biri diğerinin tefsiri mesabesindedir emsal manasınadır. Çünkü lûgât ulemasına göre di-f misi demektir. rivâyetlere göre; cennete en son girecek olan bu zatın ismi Hen-nâd-dır. Hasan-ı Basri-nin «Keşke ben Hennâd olsaydım» dediği rivâyet olunur. Hasan-ı Basri bu temennisini Hennâd’ın imanını kurtarmasına bakarak yapmıştır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: Cehennemliklerin En Sonuncusunun Çıkarılması Bâbı