482-)
Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe rivâyet etti ki): Bize Yahya b. Ebû Bükeyr rivâyet etti. ki): Bize Züheyr b. Muhammed Süheyl b. Ebi Salih-ten o da Nu-man b. Ebî Ayyâş-tan o da Ebû Sa-id-i Hudri-den naklen rivâyet etti ki Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem): cennetin makam itibari ile en aşağısı öyle bir adam olacaktır ki; Allah onun yüzünü Cehennemden cennete doğru çevirecek ve ona gölgeli bir ağaç misali gösterecektir. O adam: «Yarabbi! Beni şu ağaca götür de gölgesinde olayım » diyecek...» Sa-id (radıyallahü anh) bu hadisi İbn Mes-ud hadisi gibi rivâyet etmiş. Yalnız: hazretleri: Ey âdemoğlu! Acep senin benden İsteğini ne keser?» cümlesinden itibaren hadisin" sonuna kadar olan kısmını zikretmem iş. Ama o bu hadiste: o adama: Şunu ve şunu da İste diye hatırlatacak; istekler bittikten sonra Allah; bütün isteklerin ve onların on misli de senin diyecek.» İbaresi ile; o adam (cennetteki) evine girecek onunla -beraber Hûru-l în’den olan iki zevcesi de girecekler. Zevceleri «Seni bizim için bizi de senin için ihya eden Allah-a hamdolsun» diyecekler. O adam dp: «Bana verilenin misli hiç bir kimseye verilmemiştir diyecek.» cümlesini ziyade etmiştir. iki rivâyetin birincisindeki: zat kâh yürüyecek kâh yüzüstü düşecek bazan da yüzünü ateş çalacak.» ifadesinden murad adamın cehennemde yana yana bîtap düştüğünü bu sebeple güç halle ayakta durabildiğini ve yeni yürümeye başlamış çocuklar gibi düşe kalka gittiğini hatta arasıra cehennemin alevleri yetişerek yüzünü yaktığını ve yüzünde simsiyah eser bıraktığını anlatmakdır. Rivâyetlerin bazısın cümlesindeki zamir şeklinde müennes olarak zaptedilmiştir. Bunların ikiside sahihtir. Müennes olduğuna göre manâ: bir nimet.» diye te-vil olunur cümlesinin manâsı: benden dilemeni ne keser?» demektir. Bu cümleyi Müslim-den başkaları şeklinde rivâyet etmişlerdir. İbrahimi Harbi: budur» diyerek Sahihi Müslim-deki rivâyeti kabul etmemiş isede «Buna itirazla rivâyetlerin ikiside sahihtir. Zira-isteyen istenilenden alâkayı keserse istediği şeyde istenmez olur. Hadisin manâsı: «Seni hangi şey razı edipte aramızdaki dilek faslına nihayet verir demektir.» şeklinde mütalâ yürütmüştür. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: dıkh-ine gülüyorum.» ifadesindeki dıhk-in hakikati gülmek demeksede biraz yukarıda görüldüğü vecihle Allahü teâlâ hakkında gülmek müstahil olduğu için ona isnad edilen dıhk Alla h-ın rızası rahmeti ve merhamet buyurduğu kullarına hayır irade etmesidir diye te-vil olunur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: Cennette Makamı En Aşağı Olanların Beyanı Bâbı