550-)
Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Fudayl. Husayn-dan o da Sa-id b. Cübeyr den naklen rivâyet etti. ki): Bize İbn Abbâs rivâyet etti. ki): Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem): bütün ümmetler gösterildi. » buyurdular sonra hadisin geri kalan kısmını Hüşeym hadisi gibi rivâyet etti. Yalnız Hüşeym hadisinin baş tarafını zikretmedi. hadisi Buhârî «Kitabu-l Merdâ-vet-Tıb» ile «Ehadisü-l Enbiya» ve «Kitabur- Rukak» da Tirmizî: «Kitabu-z-Zuhd» de «Kitabu-t-Tib» da tahric etmişlerdir. Husayn b. Abdirrahman’ın «namazda filân değildim. Lâkin beni akrep sokmuştu» kendisinin ibâdette bulunduğunu zannetmesinler yani yapmadığı bir şey-i yaptı zannederek başkasına o suretle anlatmasınlar diyedir. Nitekim bir kadın İmâm-ı A-zam Ebû Hanife-ye: Gecelerini satşaha kadar namaz kılarak ihya eder diye söylenen Ebû Hanife sen misin?» diye sormuş. Hazret-i İmâm o zaman henüz sabahlara kadar namaz kılmadığı için kadına hiç bir şey diyememiş fakat ondan sonra yaşamış olduğu kırk senelik hayatında bütün gecelerini sabaha kadar namaz kılmakla geçirmiş; bu suretle yapmadığı bir şey-i yaptı diye söylenmekten korunmuştur. Hasta okumaktır. Hadisdeki «ayn» dan murad da nazar olmaktır. Bazı insanların gözlerinin başkalarına dokunduğu dinen hak olduğu gibi bugün tıbben de kabul edilmiştir. Akrep ve yılan gibi hayvanların zehiri ve o zehirin tevlid ettiği şiddet ve hararettir. zehirli hayvan sokmasından başka hiç bir şeyde Rukye yoktur.» cümlesi hakkında Hattabî şunları söylemiştir: «Bu hadisin mânası nazar olana ve zehirli hayvan sokana okumaktan daha şifâ bahş ve daha evlâ hiç bir deva yoktur demektir. Çünkü bunların zararı pek şiddetlidir. Yoksa hastalara okunmaz demek değildir. Filvaki Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hem okumuş hemde okumayı emretmiştir. Hastaya Kur-ân ve esmaullâh okumak mubahtır. Okumanın mekruh olanı arapçadan başka bir dille yapılandır. Çünkü bu ya kü-füre varır yahut içine şirk karışan sözlerden ibaret olur. Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kerih gördüğü hasta okuma cahiliyet devrinde Arapların yaptığı muskacılık (nüsha) dır. Onlar bunun hastalıkları gidereceğine inanır ve cinlerin yardımı ile yapıldığını söylerlerdi.» Esir diyor ki: «Hadislerin bazısında hasta okumanın caiz olduğu diğer bazılarında ise; bundan nehyedildiği görülmektedir; ve her iki hususa aid bir çok hadisler vardır. Bunların araları şöyle bulunur: mekruh olan okuma Arapçadan başka bir lisanla ve Allahü teâlâ-nın isimlerini sıfatlarını semadan indirdiği kitaplarındaki kelâmını zikretmek-sizin yapılacak okumanın mutlaka fayda vereceğine i-tikad ve itimad edilendir. Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem)-in: kimse tevekkül etmiş sayılmaz.» buyurmasının mânası da budur. Ama Kur-ân-ı Kerim ve esmâ-ı ilâhiyeyi okumak suretiyle yapılan rukye mekruh değildir...» onlarla birlikte cennete hesapsız azapsız girecek yetmiş bin kişi (daha) var...» ifadesinden murad şüphesiz ki yine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in ümmetidir. Yalnız cümlenin takdiri hususunda iki ihtimal vardır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: Müslümanlardan Bir Çok Taifelerin Hesapsız Ve Azapsız Olarak Cennete Gireceklerine Delil Bâbı