552-)
Bize Muhammed b. El-Müsenna ile Muhammed b. Beşşâr rivâyet ettiler. Lâfız İbn Müsenna-nındır. Dediler ki: Bize Muham-. med b. Ca-fer rivâyet etti. ki): Bize Şu-be Ebû Ishâk-tan o da Amr b. Meymun-dan o da Abdullah-tan naklen rivâyet etti. Abdullah Şöyle dedi: Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem)-le bir kubbenin altında kırk kadar nefer beraber bulunuyorduk (Bize): cennetliklerin dörtte biri olmanıza razı mısınız?» diye sordu. Biz «Evet» cevabını verdik. Sonra (yine): üçte biri olmanıza razı mısınız?» dedi. Biz de «Evet» dedik. Bunun üzerine: yedi kudretinde olan Allah-a yemin ederim ki ben sizin cennetliklerin yarısı olmanızı cidden isterim. Çünkü; Cennete Müslümandan başka hiç bir kimse giremiyecektir. Sizler ehl-i şirkin içinde ancak kara öküzün cildindeki beyaz kıl yahut kırmızı öküzün cildindeki siyah kıl gibisiniz.» buyurdular. kirâmın tekbir almaları bu büyük müjdeye sevin di ki erindendir. Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem)-in bir defa da: yarısı olmanıza razı mısınız?» demeyerek birincide ehl-i cennetin dörtte biri ikincide üçte biri üçüncüde yarısı olmaya razımısmız diye sorması pek güzel bir faydayı temin içindir. Bu fayda ashabın nefislerine sözün daha tesir etmesi ve kendilerine yapılan ikramın son dereceye baliğ olduğunu anlatmak içindir. Çünkü insana bir şeyi tekrar tekrar vermek ona verilen ehemmiyete delildir. Bunun ikinci bir faydasıda müjdenin tekrar tekrar verilmesi ashabı Allah-a karşı tekrar tekrar şükretmeye nimetlerine karşı hamdüsenada bulunmaya teşvik etmesidir. hadisin bir rivâyetinde: cennetliklerin şatrı.» diğer rivâyetinde: olmaya razı mısınız?» buyurulmuştur. Başka bir rivâyette cennetliklerin yüzyirmi saf teşkil edeceği bunların sekseni bu ümmetten olacağı bildirilmiştir. Bundan da anlaşılıyor ki ümmet-i Muhammediyye cennetliklerin üçte biridir. Binaenaleyh Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) evvelâ büyük bir kısmı mânasına gelen şatr kelimesi ile müjdede bulunmuş sonra Teâlâ hazretleri lütf-u ihsanda bulunarak onların sayısını yarıya çıkarmıştır. Bunun bir çok hadislerde nazirleri vardır. Nitekim bir hadis-i şerifte: Cemaat ile kılman namazın yalnız kılınan namazdan yirmi beş derece; başka- bir rivâyette yirmi yedi derece faziletli olduğu beyan buyurulmuştur. Bu hadisleri inşallah yerinde görülecektir. Resulullâh (sallallahü aleyhi ve sellem)-in kara Öküzün cildinde bir ak tüymü yoksa beyaz Öküzün cildinde bir siyah tüymü buyurduğunda şekk etmiştir. murad deriden yapılan çadırdır. Kelbî arap ikametgâhlarının altı şeyden yapıldığını bunların bir kısmının deriden bir kısmının taştan bazısının ağaçtan bazısının kıldan ve yünden yapıldığını beyan eder. Kubbe deriden yapılan çadırın ismidir. ancak Müslüman olan kimseler girer.» ifadesi kâfirlerin asla cennete giremiyeceklerine delâlet eden sarih bir nastir. Bunun üzerine İcmâ’ da münakid olmuştur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Îmân
Konu: Bu Ümmetin Cennetliklerin Yarısını Teşkil Etmesi Bâbı