863-)
Bize İshâk b. İbrâhîm el-Hanzalî rivâyet etti ki); Bize Muhammed b. Bekr rivâyet etti. H. Muhammed b. Râfi-de rivâyet etti ki): Bize Abdürrezzâk rivâyet etti. Bunların ikidi de; Bize İbn Cüreyc haber verdi dediler. H. Hârûn b. Abdillâh dahi rivâyet etti. Lâfız onundur. ki: Bize Haccâc b. Muhammed rivâyet etti. Dedi ki İbn Cüreyc bana İbn Ömer-in âzadlısı Nâfi- Abdullah b. Ömer-den naklen haber verdi dedi. İbn Ömer Şöyle dedi: Medine-ye geldikleri zaman toplanırlar da namazların vakitlerini tayin ederlerdi. Namaz için hiçbir kimse ezan okumazdı. Derken bir gün bu hususta konuştular. Bazıları hıristiyanların çanı gibi bir çan ittihaz edin! diğer Bazıları Yahûdilerin borusu gibi bir boru olsun dediler. Bunun üzerine Ömer: çağıran bir adam gönderseniz ya: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Bilâl kalk da namaza çağır» buyurdular. hadîsi Buhârî Tirmizî ve Nesâî de tahrîc etmişlerdir. Lügatta ilâm yanî bildirmek mânâsına gelen kıyasî bir ism-i masdardir. Herevî «Ezan ezîn» ve «Te-zin» kelimelerinin aynı mânâya geldiğini söylemiştir. Bâzılarına göre; ezîn mânâsına gelir. Ezan: Hususi zamanlarda husûsî lâfızlarla yapılan bir i-lâmdır. Husûsî zamanlardan murad namaz vakitleridir. Husûsî lâfızlarda çifter çifter okunan ezan lâfızlarıdır.