872-)
Bize Muhammed b. Selemete-l-Murâdî dahi rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Vehb Yahya b. Abdillâh ile Saîd b. Abdirrahman’dan onlar da Hişâm-dan bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti. hadîsin ekseri hükümleri yukarıda görüldü. Burada maksad â-mânın ezan okumasının sahîh ve caiz olduğunu beyandır. diyor ki: Yanında gözü gören bir müezzin bulunduğu vakit â-mânın müezzinliği caizdir. Bu Hazret-i Bilâl ile birlikte İbn Ümmü Mektûm-un müezzinliğine benzer. Ulemâmız yalnız başına â-mânın müezzin olmasını mekruh görürler» Ebî Şeybe ile İbn Münzir-in rivâyetlerine göre Abdullah İbn Mes-ûd İbn Zübeyr (radıyallahü anhüma) ve başkaları â-mânın müezzinliğini mekruh gö-rürlermiş. Fakat bu kavil â-mânın yanında gözü gören ve namaz vaktinin girdiğini ona haber veren başka bir müezzin olmadığı zamana hamledü-miştir. Nevevî Ebû Hanîfe’nin «â-mânın ezanı sahih değildir» dediğini nakletmişse de bu nakil hatâdır. Çünki Ebû Hanîfe hazretleri böyle bir şey söylememiştir. Yalnız diğer Hanefî İmâmları â-mânın müezzinliğini mekruh görmüşlerdir. Mes-ele «El-Muhit» «Ez-Zâhire» ve «El-Bedâyî» gibi fıkıh kitaplarında zikredilmiştir. Kerahetin vechi; â-mânın namaz vakti girdiğini müşahede edememesi olsa gerektir. Çünkü müezzinlik esasen müşahedeye ibtinâ eder. Yoksa â-mânın yanında gözü gören bir müezzin bulunduğu zaman müezzinlik etmesi mekruh değildir. Hattâ gözü görenler içinde â-mâdan efdali bulunmadığı vakit â-mânın İmâm olması bile evlâdır. «El-Burhan» nâm eserde «gözü görenler içerisinde â-mâdan efdal kimse bulunmazsa â-mânın İmâm olması evlâdır; Çünkü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Tebûk gazasına gittiği zaman Medine-de kendi yerine İbn Ümmî Mektûm-u bırakmıştı. Bu zat â-mâ idi» denilmektedir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Namaz
Konu: Yanında Gözü Gören Biri Bulunursa Âmanın Ezan Okumasının Cevazı Bâbı