Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Ezanı İşiten Kimseye Müezzinin Söylediklerinin Söylenmesi Sonra Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’e Salavat Gatirmenin Sonra Ona Vesileyi İstemenin Müstahab Oluşu Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
875-) Bize Muhammed b. Selemete-l Murâdî rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Vehb Hay ve ile Saîd b. Ebî Eyyûb ve arkadaşlarından onlar da Kâ-b b. Alkame-den o da Abdurrahman b. Cübeyr’den o da Abdullah b. Amr b. Âs-dan naklen rivâyet etti. Abdullah Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-i şöyle buyururken işitmiş: işittiğiniz vakit siz de onun dediğini deyin. Sonra bana salavât getirin. Çünkü her kim bana bir defa salavat getirirse Allah ona o salâvat sebebiyle on defa salât eyler. Sonra Allah-dan benim için vesileyi isteyin. Zira vesile cennette bir makamdırki Allah-ın kullarından yalnız bir tanesine lâyıktır. Umarımki; o bir kişi de ben olayım. İmdi her kim benim için vesileyi isterse ona şefaatim vâcib olur.» Hadîsi Ebû Dâvud ile Nesâî dahi tahric etmişlerdir. Buhârî-deki rivâyetinde şöyle buyurulmuştur: kim ezanı işittikte Yarabbi şu tam davetin ve daimî salâtın rabbi olan Allah-ıml Muhammed-e vesileyi ve fazileti ver. Onu vâd buyurduğun makâm-ı mahmuda gönder! derse kıyâmet gününde o kimseye şefaatim vâcib olur.» Bu hadîs kitabımızın hadîsini tefsir etmiş oluyor. Çünkü Müslim-in rivâyetinde; Allahtan benim için vesileyi isteyin» buyurulmuş fakat onu ne şekilde ve hangi kelimelerle isteyeceğimiz bildirilmemiştir. Buhârî hadîsi bu ciheti îzah etmiştir. kuluna salât etmesinden murâd rahmet ve mağfiret buyurmaşıdır. Lûgatde başkasına yaklaşmaya vâsıta olan şey ve hükümdarın yanında mevki- sahibi olmak mânâlarına gelir. Buradaki hadiste cennette bir mevki ve menzil diye tefsir buyurulmuştur. Faziletin vesileden başka bir makam olması ihtimali vardır. Buhârî hadisinde «Makâm-ı - Mahmûd» nekre olarak zikredilmiştir. Bu makam müphem olmadığı halde nekre zikredilmesi Kuran-ı Kerim-in nazmını hikâye etmek içindir. Zira Kur-ân-ı Kerim-de; «Muhakkakki rabbin seni bir makâm-ı mahmûd-a gönderecektir» buyurulmuştur. Tıybî (- 743) bu kelimenin nekre zikredilmesi nekre daha büyük ve geniş mânâ ifâde ettiği içindir. Sanki ne büyük makam her dille övülen bir makam denilmiş gibidir diyor. «Makâm-ı Mahmûd» un türkçesi övülen makam demektir. Bu tabir bâzı rivâyetlerde ma-rife olarak zikredilmiştir. İbn-l Cevzî ekseri ulemâya göre bundan muradın şefaat olduğunu söylemiştir. Bazıları Makâm-ı Mahmûd Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-i arşın üzerine oturtmaktır. Diğer Bazıları kürsinin üzerine oturtmaktır demiş; bir takımları da herkesin göreceği ve tanıyıp methedeceği yerdir diye tefsir etmişlerdir. Bu tabir Hamd-ü Senayı celbeden bütün ta-ziz ve ikram nev--ilerine âmm ve şâmildir. İbn Abbâs (radıyallahü anhüma) Makam-ı Mahmud-u «Öyle bir makam ki; seni orada bütün gelmiş geçmiş ümmetler övecek ve orada bütün mahlûkata şeref vereceksin. İstediğin verilecek şefaatin kabul edilecek herkes senin sancağın altında toplanacaktır.» diye tavsif etmiştir. Hazret-i Ebû Hüreyre-den rivâyet olunan bir hadiste Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): mahmud benim Ümmetime şefaat edeceğim yerdir.» buyurmuştur. Bu makamı ona vereceğini bizzat Tealâ hazretleri vâ-d buyurmuştur. Allahü teâlâ - Hâşâ vaadinden dönmez. Şu halde ümmetin duasına ne lüzum vardır denilirse bu suale şöyle cevap verilir: Ümmetin duası bu makamın devam ve sebatını istemek içindir. Yahut ümmetden dua istenilmesi bir kimsenin başkasına dua etmesinin caiz olduğunu hacet anlarında duadan ve bilhassa sâlih kulların duasından istifade ve is-tiâne-nin meşru- olduğuna işaret içindir. «Şefaata hak kazanır şefaat kendisine helâl olur şefaat kendisine vâcib olur » mânâlarına gelir. Fakat buradaki helâl olmak evvelce haram idi mânâsına değil yine şefaati hak eder manasınadır. Burada da şöyle bir sual hatıra gelebilir: Şefaat günahkârlara yapılacaktır. Burada ise; günahlı veya günahsız her kim ezan duasını okursa onlara şefaat edileceği bildiriliyor. Günahsızlar için şefaate lüzum var mıdır? Evet vardır. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in müteaddit şefaatleri olacaktır. Bunların Bazıları soruşuz sualsiz cennete girmek ve derecelerini yükseltmek gibi husûsatta günahsızlara âit-tir. Yani kıyâmet gününde haline göre herkese şefaat olunacaktır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Namaz
Konu: Ezanı İşiten Kimseye Müezzinin Söylediklerinin Söylenmesi Sonra Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellem’e Salavat Gatirmenin Sonra Ona Vesileyi İstemenin Müstahab Oluşu Bâbı