Namaz İçindeki Her Eğiliş Ve Doğruluşta Tekbir Getirileceğini Bundan Yalnız Rüküdan Doğrulma Halinin Müstesna Olduğunu Zira O Halde «semiallahü Limen Hamideh» Denileceğini Îsbat Bâbı
899-)
Bize Yahya b. Yahya ile Halef b. Hişam hep birden Hammâd-dan rivâyet ettiler. Yahya dedi ki: Bize Hammâd b. Zeyd Gây-lân-dan o da Mutarrif den naklen haber verdi. Mutarrif Şöyle dedi: İm-rân b. Husayn ile ikimiz Ali b. Ebî Tâlib-in arkasında namaz kıldık. Ali secde ettiği zaman tekbîr alır. (secdeden) başını kaldırdığı zaman tekbîr alır iki rekât (kıldık) tan sonra kalkarken dahi tekbîr alırdı. Namazdan çıktığımız vakit İmran elimden tuttu sonra: bu zât bize Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) namazı gibi bir namaz kıldırdı; yahut bu zât bana Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in namazım hatırlattı.» dedi. hadîsi Buhârî (Kitâbü-l Ezan) da tahric etmiştir. Onun rivâyetinde Hazret-i Ali-nin namazı Basra-da kıldırdığı tasrîh edilmiştir. Aynî bunun Cemel vak-asından sonra olduğunu kaydediyor. Hazret-i İmran-in; bu zât bana Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in namazını hatırlattı» demesi o zamana kadar tekbîrlerin terk edilmiş olduğunu gösterir. İmâm Ahmed b. Hanbel ile Tahavî-nin tahrîc ettikleri Ebû Mûse-l-Eş-arî hadisinde; vaktiyle Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile kıldığımız namazı hatırlattı. Sonradan biz onu unuttuk yahut kasten ter-kettik.» denilmiştir. Hadîsin isnadı sahihtir. rivâyetinde; «Başını her doğrulttukça ve her eğilt-tikçe tekbîr alırdı» denilmiştir. Bu sözün zahiri bütün intikallerde tekbîr almış olduğunu gösterirse de rükû-dan doğruldukta bilicma- tekbîr değil tesmî- ve tahmîd yapıldığından hadîsin umûmi icma-la tahsis edilmiş demektir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Namaz
Konu: Namaz İçindeki Her Eğiliş Ve Doğruluşta Tekbir Getirileceğini Bundan Yalnız Rüküdan Doğrulma Halinin Müstesna Olduğunu Zira O Halde «semiallahü Limen Hamideh» Denileceğini Îsbat Bâbı