907-)
Bana Ahmed b. Ca-fer el-Ma-kırî rivâyet etti dedi H: Bize Nadr b. Muhammed rivâyet etti. ki): Bize Ebû Üveys rivâyet etti. ki): Bana Alâ haber verdi. ki: Babamla Ebû-s Saib-den işittim ikisi de Ebû Hüreyre-nin sohbet arkadaşları idi dediler ki Ebû Hüreyre şunları söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): kim içerisinde Fâtihatu-l kitabı okumaksızın bir namaz kılarsa o namaz noksandır. Bunu üç defa söyledi.» Ravi hadîsin geri kalan kısmını yukarıdakilerin hadîsi gibi rivâyet etmiş. Noksanlık demektir. Hadîste Muzâf hazf edilmiştir. Yani Hı-dâç «Zatü hıdâç- manasınadır. Hadîsin bir rivâyetinde Ebû Hüreyre-ye; «Biz İmâmın arkasında bulunuyoruz» diyen zatın Ebû-s Saîb olduğu Ebû Hüreyre-nin ona cevaben; «Fatihayı içinden oku yâ Fârisî» dediği rivâyet olunmuştur. Teâlâ Hazretlerini fiil sıfatları ile Temcîd de celâl sıfatlan ile sena etmektir. Allah-ı her iki sıfatları ile öğmeğe sena denilir. Besmelede bunların ikisi de vardır. Yani Rahman-ın medlulü zâtın sıfatına Kahim-ın mânâsı da fiil sıfatına şâmildir. Bundan dolayı mezkûr sıfatlar Allahü teâlâ-ya mahsûs olmuştur. Başkaları bunlarla tavsif edilemez. beyânına göre Teâlâ Hazretlerinin; kulumla ikimiz arasında yanya böldüm» buyurmasından murâd Fatiha süresidir. Namaz fâtihasız olmadığı için burada ona mecazen salât denilmiştir. Nevevî; hadîste Fatihanın namazda alettayin vâcib olduğuna delîl vardır» dedikten sonra ulemâdan naklen şunları söylüyor: Hadîsten mürâd fatihanın mânâ itibarı ile taksimidir. Çünkü fatihanın ilk yarısı Allah-a tahmîd temcîd sena ve tefvizdir. İkinci yarısı ise ihtiyaç talep ve niyazdır. fatihadan bir âyet olmadığını söyleyenler bu hadîsle istidlal etmişlerdir. Onların ihticâc ettikleri en vazıh delîl budur. Derler ki: Fatiha bil icma- yedi âyettir. Bunlardan üçü senadan ibarettir. Ve diye başlarlar. Üçüncüsü duadır diye başlarlar. Ortada ikisinin arasında bir âyet daha vardır ki o da dir. Bir de Teâlâ hazretleri; kulumla ikimiz arasında yarıya taksim ettim» buyurmuş fakat besmeleyi zikretmemiştir. Besmele fatihadan olsaydı onu da zikrederdi. Buna gerek bizim ulemâmız gerekse besmeleyi fatihadan saymayan diğer ulemâ bir takım cevaplar vermişlerdir. Şöyle ki: Yarıya bölme fatihaya değil bütün namaza aittir. Lâfzın hakikati bunu gösterir. Yarıya bölme işi fatihanın tam âyetlerine mahsustur. Yarıya bölmenin mânâsı şudur: Kul âyet-i kerîmesini okuduğu zaman Teâlâ Hazretleri; Kulum bana Hamd-ü sena etti bana temcidde bulundu» der. Çünkü Tahmîd güzel fullerden dolayı Temcid de güzel sıfatlar sebebiyle senada bulunmaktadır. Bunların hepsine birlikte sena denilir. Onun i-cindir ki Rahman ve Rahim sıfatlarına cevap olarak vârid olmuşlardır. Çünkü bu iki sıfat Allah-ın zâti ve fi-lî bütün sıfatlarına şâmildirler. Rivâyetin birinde Teâlâ Hazretlerinin; Kulum bana umurunu Tefviz eyledi» buyurmasının yevm-i din (yani kıyâmet günü) ile mutabakatı şu yöndendir. Allahü Zülcelâl kıyâmet gününde münferiden mülk sahibidir. Kulların hesap ve cezası ona aittir. Hesap ve bir kavle göre ceza mânâsına gelir o günde hiçbir kimsenin bir dâvası olmayacaktır. Dünyada ise bazı kulların milk-i mecazisi vardır. Bazıları da haksız yere davada bulunabilirler kıyâmet gününde bunların hiçbiri kalmayacaktır. îşte Hadîsin mânâsı budur. Yoksa Allahü teâlâ hazretleri hakikatta iki cihâna ve onlarda bulunan her şeye Mâliktir. Herkes onun kulu o herşeyin rabbidir. Bu itirafın tazammün ettiği ta-zim temcîd ve tefviz her vasfın üzerindedir. Müslim-in rivâyetinde denilmiş başkalarının rivâyetlerinde ise buyurulmuştur. Bu rivâyet âyet-i kerîmesinden itibaren sûrenin sonuna kadar üç âyet bulunduğuna delîl-dir. Mesele ihtilaflıdır. İhtilâf besmelenin fatihadan olup olmadığına mebnîdir. Bizim mezhebimiz ile ekseri ulemânın mezheblerine göre besmele fatihadandır ve bir âyettir. âyet-i kerîmesinden itibaren sûrenin sonuna kadar iki âyet vardır. İmâm Mâlik ile besmelenin fatihadan olmadığını söyleyen diğer ulemâya göre bu âyetten îtibaren sûrenin sonuna kadar üç âyet vardır» Nevevî-nin izahatı bu» rada sona erdi. de işaret ettiği vecihle besmele meselesi ulemâ arasında ihtilaflıdır. Yalnız Neml süresindeki besmele bilittifak oradaki âyetin bir cüz-üdür. İhtilâf sûre başlarındaki besmeleler hakkındadır. Bunlar bazı şâfiîlere göre her sûrenin ilk âyetleridir. Yalnız Sûre-i Tevbe-nin basında besmele yoktur. Mâlikîlere göre sûre başlarındaki besmeleler Kur -an-dan değildirler. gelince mütekaddimîn bu meselede İmâm Mâlik ile beraberdir fakat müteehhirîn: «Sûre başlarındaki besmeleler Kur-ân-ı Kerim-don tek bir âyettir. Bu âyet surelerin arasını ayırmak için nâzil olmuştur. Mushaflarda besmelelerin Kur-ân hattı ile yazılması ve selef-i salihinin buna itirazda bulunmaması âyet olduğuna delildir.» demişlerdir. Binâenaleyh besmele Kur-ân-dan bir âyet ise de tam bir âyet olup olmaması şüpheli göründüğünden yalnız besmele ile namaz caiz değildir. Ancak bu şüphe onun Kur-ân-dan olup olmaması hakkında değildir. Kur-ân-dan olduğunda şüphe yoktur. Onun için cünûp ve hayızlı kimseler besmeleyi teberrük ve dua kasdiyle okuyabilirlerse de Kur-ân niyeti ile okumaları caiz değildir. Besmele Kur-ân-dan olduğuna göre onu Kur-ân-dan saymamak Kur-ân-dan olmadığına göre Kur-ân-dan saymak küfrü îcap ederse de bu bâbda şâfiîlerle Mâlikîlerin delillerindeki şüphe kuvvetli olduğundan ve her bir ferîk diğeri ındinde müevvil sayıldığından hiç biri diğerini tekfir etmemişlerdir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı