Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Namazda Teşehhüd Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
933-) Bize İshâk b. İbrahim ile İbn Ebî Ömer Abdürrezzâk’dan o da Ma-mer-den o da Katâde-den bu isnadla rivâyet etti. Bu hadisde de Ebû Mûsâ: Allah (azze ve celle). Peygamber-i (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dilinden: buyurdu.» demiştir. sadaka ve zekâtla birlikte mi ikrar olundu» sözünden murad bunlar beraberce mî emredildiler? demektir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in «Bu bununla kapanır» sözünden murad: Rükû- tekbîrini İmâmın tekbîrinden sonra almanız rükû-u da İmâmın rükû-undan sonra yapmanız rükû-dan İmâmdan sonra doğrulmanız İmâmın rükû-una müsavidir demektir. Çünkü cemâat rükû-a varma hususunda bir an İmâmdan geri kalırlarsa da doğrulurken de geri kalmaları ile o an kazanılmış ve İmâmın rükûu ile cemâatin rükûları tamamen müsavileşmiş olur. Ayni söz secde hakkında da vârid olmuştur. Bazıları «Buradaki işaret namazın rabtına âiddir. Yani namazın sahîh olması ancak bu şekilde İmâma tabi- olmakla sağlanır» demiş; bir takımları da işaretin «Amîn» sözünü fatihanın sonuna bağlamaya âid olduğunu ileri sürmüşlerdir. bazı rivâyetlerinde tesmî-den sonra «Rabbena leke-l Hamd» bazı rivâyetlerinde de «Rabbena ve leke-l - Hamd» denileceği talim buyurulmuştur. Yanî rivâyetlerin bazısında (ve) ziyade edilmiş bazısında edilmemiştir. Bu sebeple ulemâ her iki vechin caiz olduğunu söylemişlerdir. 63 numaralı hadîsin sonunda zikri geçen Ebû İshâk Müslim-den bu kitabı rivâyet eden îbrahîm b. Süfyân-dır. Onun Ebû Bekr-den naklettiği hâdise şudur: Ebû Bekr İmâm Müslim-e bu hadîsin sıhhatine dokunacak şekilde ta-n olunduğunu; buna ne diyeceğini sormuş Müslim de: Süleyman-dan daha belleyişli râvi mi istiyorsun? diyerek Süleyman-ın belleyiş ve zaptı kâmil bir râvi olduğunu binâenaleyh başkasının ona muhalefeti zarar vermeyeceğini anlatmak istemiştir. bu hadîsteki: «İmâm okuduğu vakit sîz susun» ziyadesi hadîs ulemâsı arasında ihtilâfı mûcib olmuştur. Beyhakî-nin «Sünen-i Kebîr» inde Ebû Dâvûd-dan naklen bu ziyadenin mahfuz olmadığı kaydedildiği gibi yine Beyhakî Yahya b. Ma-în Ebû Hatim er-Râzî Dâre Kutnî ve Hâkim-in şeyhi Ebû Ali en-Nisâbûrî-nin dahi mezkûr ziyade hakkında söz ettiklerini ve: «Mahfuz değildir » dediklerini rivâyet eylemiştir. Süleyman Teymî bu ziyade hususunda Katâde-nin bütün ravîlerine muhalefet etmiştir. Ebû Ali en-Ni-sâbûri; «Mezkûr râvilerin bu ziyâdeyi zayıf bulmaları Müslim-in onu sahih bulmasına tercih edilmiştir. Bahusus Müslim-in onu kitabına almaması da zayıftır diyenleri te-yid sayılmıştır» demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Namaz
Konu: Namazda Teşehhüd Bâbı