1101-)
Bize İbn Nümeyr rivâyet etti. ki): Bize Hafs rivâyet etti. ki): Bize Hişâm b. Hassan rivâyet etti. ki): Bize Kays b. Sa-d Atâ-dan o da İbn Abbâs-dan o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bu hadisi: mâda dilediğin her şey dolusu» cümlesine kadar rivâyet etti. Sonrasını zikretmedi. şerif bütün rivâyetleriyle Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in rükûdan doğrulduktan sonra okuduğu duaları göstermektedir. beyânına göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin: yer ve ondan sonra vûcûd bulmasını dilediğin her şey dolusu hamd ancak sana mahsustur.» demesi; hamdin çokluğunu temsil suretiyle ifâdedir. Yani Allah-a yapılan hamdler cisim olsalar göklerle yeri doldururdu demektir. Bazıları: «Bu cümleden murâd hamdın sevabıdır.» demişlerdir. Bununla mezkûr kelimenin büyüklüğü de murâd edilmiş olabilir. ondan sonra vücûd bulmasını dilediğin herşey dolusu hamd sana mahsustur.» cümlesi bazılarına göre kulun bütün gücünü sarf ettikten sonra yine hakkıyle hamd etmekten âciz kaldığını itiraftır. Zira gökler dolusu hamd bir insanın yapabileceği mikdârın en sonudur. Fakat Allah-a hamd hakîkatta bununla da sona ermediği için ondan Ötesini Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Allah-ın meşîetine hâvâle ve bu sebeple kendisine Ahmed isminin verilmesine hak kazanmıştır. Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz: «Allah-ım beni kar dolu ve soğuk suyla temizle!» buyurması kendisinin günah ve hatalardan temizlenmesi hususunda mübalağa için yapılmış bir istiaredir. geçen «Zünûb» ve «Hatâya» kelimeleri birbirinin atfı tefsiri de olabilirler. Hatâyâdan kulun Allah-a karşı zünûbdan da kulun kula karşı işlediği suçlar kastedilmiş olmak ihtimâli de vardır. deren denes» tâbirleri aynı mânâya gelirler. Bunlardan murâd kir ve pastır. Hadîsin bu cümlesi: Rabbî beni kirden ve pastan dolayı dikkatle yıkanan beyaz elbise temizler gibi itinalı ve tam bir taharetle temiz kıl!» demektir. elbisenin hassaten zikredilmesi beyaz renkte temizlik daha çok belli olduğu içindir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in günahlardan temizlenmesi hususunda kar dolu ve soğuk su diye üç şey zikretmesi mağfiretin nevilerini temsil içindir. Bu söz: «Yârabbî günahları mahveden bütün mağfiret nevileri ile şu saydığım üç temizlik vasıtası kir ve pasları nasıl temizlerse beni Öyle temizle!» mânâsına gelir. Suyu en son zikretmesi mağfiretten sonra rahmetin şümulüne işaret içindir. Çünkü temizlik hususunda en şümullü vâsıta sudur. su kiri ve pası daha iyi temizlediği halde burada soğuk suyun zikredilmesi kelimelerde mücânesete riâyet içindir. Bir de azap hararetini söndürmek için en münâsip vâsıta soğuk sudur. Mecdüsenâya lâyık olan Allah-ım!» ifadesi meşhur kavle göre bir nida cümlesidir. Bazıları: «Sen Mecdüsenâya ehilsin» mânâsına müptedâ ve haber cümlesi olabileceğini söylemişlerdir. Medih ve güzel tavsif demektir. Mecd: A-zamet ve son derece büyük şeref mânâsına gelir. Kadı Iyâz-ın beyânına göre bâzı rivâyetlerde mecd kelimesinin yerine hamd denilmiştir. Mânâ itibariyle bu da doğru olmakla beraber meşhur olan rivâyet birincisidir. hepimiz sana kuluz.» ifâdesi ehemmiyetinden dolayı araya sıkıştırılmış bir itiraz cümlesidir. Bu kaldırılınca mânâ şöyle olur: söyliyeceği en lâyık söz: Allah-ım senin verdiğine mâni olacak yoktur. Vermediğimde verecek yoktur.» kul için söylenecek en lâyık sözün bu olması bütün umurunu Allah-a tefviz etmesi Allah-ın varlığını ve birliğini itirafı hayrın şerrin ondan geldiğini kuvvet ve kudreti o halk ettiğini dünyâya ehemmiyet vermeyip sâlih ameller peşinde koşmanın lüzumunu tazammun ettiği i-çindir. son cümlesinde zikri geçen «Cedd» kelimesi «Cidd» şeklinde de rivâyet edilmiştir. Bu rivâyet zayıf olmakla beraber mânâ itibariyle doğrudur. Bazıları: «Bu takdirde hadîsin mânâsı: Çalışkanın çalışması senin ındinde kendisine bir fayda temin etmez. Ona ancak senin rahmetin fayda verir; kendisini o kurtarır.» demektir şeklinde tefsirde bulunmuş bir takımları «Cidd» in acele etmek mânâsına geldiğini söylemişlerdir. Bu takdirde mânâ: «Senden kaçmak için acele davranan kimsenin kaçışı kendisine bir fayda vermez. Çünkü dâima senin kabzayı kudretindedir.» demek olur. sahîh ve meşhur olan kıraati «Cedd» dir. Cedd: Baht zenginlik azamet ve sultan mânâlarına gelir. Buna göre hadîsin mânâsı: «Dünyâda mal evlât azamet ve saltanatla bahtiyar olan bir kimseyi bu bahtiyarlığı senin azabından kurtaramaz. Onu kurtaracak olan ancak sa-lih amelleridir.» demek olur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Namaz
Konu: Namaz Kılanın Rüküdan Başını Kaldırdığı Vakit Ne Okuyacağı Bâbı