1122-)
Bize Hakem b. Mûsâ Ebû Salih rivâyet etti. ki): Bize Hikil b. Ziyâd rivâyet etti. Dedi ki; Evzâfden dinledim dedi ki; Bana Yahya b. Ebî Kesir rivâyet etti. ki): Bana Ebû Seleme rivâyet etti. ki): Bana Rabîatü-bnü Kâ-b El-Eslemî rivâyet etti. ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte gecelemekteydim. Kendisine abdest suyunu ve ihtiyacı olan şeyleri getirdim. Bunun üzerine bana: dedi. Ben: Cennette senin refikin olmayı dilerim... dedim. «Yahut bundan başka bir şeyi...» buyurdular. Ben: Dileğim budur! dedim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): halde çok secde etmek suretiyle nefsin için bana yardımcı ol» buyurdular. Sevbân-in birinci ve ikinci defada susmayı tercih ederek birşey söylememesi yâ vereceği cevap hakkında düşündüğü yahut söyleneni iyi anlaması için muhatabının merakını celbetmek istediği içindir. Hadîsin zahirinden anlaşılan mânâya göre çok secdeden murâd: secdeyi uzatmak değil sayısını çoğaltmakdır. Rabîa-nın cennette Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile refîk olmayı istemesi ona çok görülemez. Çünkü onun bu isteği Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile her cihetten müsavi olmayı iktizâ etmez. Yalnız elde edilmesi pek müşkil olan bir mümkini istemiştir. O-nun bu dileğine karşı Fahr-i Kâinat (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin: bundan başka bir şey!..» buyurması ulemâdan bâzılarına göre derecede müsâvî olmayı istediğini anladığı içindir. Yânı: Bu imkânsızdır. Sen başka bir şey dile! demek istemiştir. Fakat Bazıları Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu sözü bu mânâya almadığını çünkü Peygamberlerle ümmetlerinin biribirlerine müsâvî olmaları imkânsız bulunduğunu söylemişler ve: -Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onun pek güç elde edilebilecek bir şeyi istediğim anlayarak: daha başka birşey iste: yânı elde edilmesi pek göç olmayan bir şey dile! buyurmuştur.» demişlerdir. bu mânâlar hadîsdeki «ev» harfinin sakin okunduğuna göredir. Bu kelimenin «eve» şeklinde okunması da caizdir. Bu takdirde «hemze» suâl «vav» da atıf edatı olmuş olur. Ve cümle: «Sen kolayı bırakıp da elde edilmesi müşkil olan bir şeyi mi istiyorsun?» mânâsına gelir. (sallallahü aleyhi ve sellem) Hazret-i Rabîa-nın dileğinde ısrar ettiğini görünce: halde çok secde etmek suretiyle nefsin için bana yardımcı ol!» ki; dilek pek büyük olduğu için bu hususta sadece istemenin kâfî gelmediğine işarettir. Hadîs-i şerîf çok secde etmeğe teşvik etmektedir. Buradaki secdeden murâd namaz secdesidir. «Çok secde etmek kıyamı uzun tutmak-dan efdâldir» diyenler bununla istidlal ederler. secdeye teşvik buyurulmasının sebebi bundan evvelki bâbda görüldüğü vecihle secde " kulun Allah-ına en yakın bulunduğu hâl olmasındandır. Bir de secde Allahü teâlâ-ya karşı son derece kulluk ve tevâzû- arzeden bir haldir. Bu hâlde insanın en şerefli âzası olan yüzü toprağa sürülür ve bu suretle Allah-a tevazu- ve ubudiyet kemâliyle arz olunur.