1350-)
Bize Hennâd b. Serîy rivâyet etti. ki): Bize Ebû-l-Ahvas Eş-as’dan o da babasından o da Mesrûk-dan o da Âişe-den bu hadîsi rivâyet etti. Bu hadîsde: Bundan sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hiç bir namaz kılmadı ki (o namazda) kendisini kabir azabından Allah-a sığınırken işitmiş olmıyayım: dedi» ibaresi de vardır. hadîsi Buhârî «Kitâbül - Cenâiz» ve «Kitâbü-t - Deavât» da; Nesâî «Namaz» bahsinde muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir. beyânına göre vak-a iki defa geçmişdir. Birincide Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Yahûdi karısının sözüne karşı: fitneye ancak ve ancak Yahûdiler duçar olacaklardır.» buyurmuş. İkincide ayni Yahûdi karısı bir arkadaşı ile gelerek Hazret-i Âişe-ye yine kabirin fitne ve azabından bahsetmiş; Âişe (radıyallahü anha) yine kabul etmemiş; sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek kendisine bu bâbda vahy nâzil olduğunu ve kabir azabının vâkî bir hakîkat olduğu bildirildiğini söylemiştir. vak-âdan önce Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ümmeti için kabir azabı olup olmadığım bilmezdi. Bunu İmâm Ahmed-in «Müsned» inde Buhârî-nin şartı üzre sahîh bir isnâdla rivâyet ettiği Hazret-i Âişe hadîsinden anlıyoruz. Saîd b. Amr b. Saîd El-Emevî tarîki ile rivâyet olunan mezkûr hadîsin ifâde ettiği hakikat şudur: «Bir Yahûdi kadını Âişe (radıyallahü anha)-ya hizmet edermiş. Hazret-i Âişe bu kadına her ne zaman bir iyilikde bulunursa kadın kendisine (Allah seni kabir azabından korusun!) diye dua edermiş. Nihayet Âişe (radıyallahü anha); Yâ Resûlallah! Kabirde azâb var mıdır? diye sormuş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Yahûdiler yalan söylemişlerdir. Kıyâmet gününden önce hiçbir azâb yokdur! buyurmuş. Bu vak-anın üzerinden Allah-ın dilediği mikdar zaman geçtikten sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün öğle zamanı dışarıya çıkarak alabildiğine yüksek sesle: Ey insanlarl Kabir azabından Allah-a sığının! Çünkü kabir azabı hak-dir; diye nida etmiş.» ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz mü-minler hakkındaki kabir azabını son zamanlarda Medîne-i Münevvere-de öğrenmiş; ve bundan son derece korunmaları lâzım geldiğini ümmetine talîm buyurmuşdur. Lugatda imtihan etmek denemek dalâlet küfür rezalet azâb ibret ve mihnet gibi birçok mânâlara gelir. Kabir fitnesinden murâd: kabir hayâtı ve oradaki meleklerin suâli ve kabir azabıdır. Bu bâbda bir çok hadîsler vârîd olmuşdur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Mescidler Ve Namaz Kılınan...
Konu: Kabir Azabından Allaha Sığınmanın Müstehab Oluşu Bâbı