1621-)
Bize İbnü Nümeyr de rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. H. Bize Ebû Küreyb de rivâyet etti. ki): Bize Ebû Üsâme rivâyet etti. Bunlar hep birden Sevrî-den o da Yahya b. Ebî İshâk-dan o da Enes-den o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. (Yalnız burada râvî) Hacc-i zikretme-mişdir. hadîsi Buhârî «Ebvâbü-t-Taksîr» ve «Megâzî» bahislerinde; Ebû Dâvûd. Tirmizî Nesâî ve İbn Mâce «namaz» bahsinde muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir. bir rivâyetinde tasrîh edildiği vecihle Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bu seferi Hacc içindi. Mezkûr seferde Mekke-ye Zil-hicce-nin dördüne rastlayan pazar günü sabahı vâsıl olmuşdu. Bu sefer--de Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz öğle ikindi yatsı ve sabah namazlarını ikişer rek-ât; akşam namazını üç rek-ât olarak hâli üzere kümışdır. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Mekke-de ne kadar kaldığını bildiren hadîsler muhtelifdir. Buradaki Enes (radıyallahü anh) rivâyetine göre on gün; Buhârî-nin rivâyet ettiği İbn Abbâs rivâyetine göre ondokuz gün; -Ebû Dâvûd-un rivâyet ettiği İbn Abbâs hadîsine göre onyedi gün; Ebû Dâvûd Nesâî ve İbn Mâce-nin tahrîc ettikleri diğer bir rivâyete göre onbeş gün; bâzı rivâyetlerde onsekiz gece kalmışdır. rivâyetlerin arası şöyle cem- edilmişdir: Hazret-i Enes hadîsi Veda Hacc-ına âiddir. Ö seferde Mekke-de on gün kaldı denilmesinden murâd: nefs-i Mekke-de değil Mekke ile birlikde Mina-da kalmasıdır. Çünkü bu husûsda olan Câbir hadîsinden de anlaşıldığına göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke-ye Zilhicce-nin dördünde girmiş; giriş ve çıkış günleri hâriç olmak üzere orada üç gün kalmış; ayın sekizinci günü Mina-ya varmış; orada da üç gün yânî şeytan taşiama günlerinde kalmış ki bu günlerin sonu Zilhicce-nin onüçüne tesadüf eder. Abbâs hadîsi ise Mekke-nin fethine âiddir. Bu bâb-da Imrân b. Husayn (radıyallahü anh) dan da rivâyet vardır. Mezkûr rivâyete göre Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke-de onsekiz gece kalmışdır. İbn Abbâs rivâyetleri ile Hazret-i Imrân rivâyetinin arasını bulmuş ve: «Ondokuz gün diye rivâyet eden Mekke-ye giriş ve çıkış günlerini hesaba katmış; onyedi gün diyen bunları terk etmişdir. Onsekiz gece kaldığını rivâyet eden girişle çıkış günlerinden birini saymış; diğerini saymamışdır.» demişdir. gün rivâyetine gelince: Nevevî (631-676) «El-Hulâsa» nâm eserinde bu rivâyetin zayıf ve mürsel olduğunu söylemişdir. Fakat Aynî-nin beyânına göre zayıf değil isnadı güzel râvîleri mu-temeddir. namazların niçin ikişer rek-ât meşru olduğunu Dahhâk tefsirinde şöyle îzâh eder: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) islâmiyet-in ilk zamanlarında öğle ikindi yatsı ve sabah namazlarını ikişer rek-ât; akşam namazını ise üç rek-ât üzerinden kılardı. O bu namazları henüz kıble Kâ-be-ye çevrilmezden önce kılmışdır. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün öğle namazını iki rek-ât olarak Beyt-i Makdis-e doğru kildıkdan sonra Cebrail (Aleyhîsselâm) gelmiş; kendisini Kâbeye düğru çevirerek iki rek-ât daha kılmasını işaret etmiş; ondan sonra ikindi ve yatsı-yı da dörder rek-ât sabah namazını iki rek-ât kılmasını emretmiş ve: «Yâ Muhammed! İlk kıldığın farz ümmetinin yolcuları ile gazilerine mahsûsdur.» demişdir. Hazret-i Alî (radıyallahü anh)-dan tahrîc ettiği bir hadîse göre tüccardan bir cemâat Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e müracaat ederek: «Yâ Resûlallah! Biz sefere çıkıyoruz. Namazımızı . nasıl kılacağız?» diye sormuşlar. Bunun üzerine Teâlâ Hazretleri çıktığınız vakit namazı kasr etmenizde bir beis yokdur.» kerimesini indirmiş; sonra bir müddet vahy kesilmiş; bundan bir sene sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gazaya çıkmış ve Harb esnasında öğleyi kılmış. Müşrikler bunu görünce biribirlerine: Muhammed ve ashabı arkalarından hücuma imkân veriyorlar! Şunların üzerine baskıyı arttırsanız!...» demişler; müteakiben Teâlâ Hazretleri iki namaz arasında âyetin sonunu yani kâfirlerin size fenalık edeceğinden korkarsanız...» kısmını indirmişdir. b. Abdillâh (radıyallahü anh)-dan rivâyet olunan bir hadîse göre kasr âyeti Nahl denilen yerde nâzil olmuşdur. İbn Esîr-in beyânına göre bu vak-a hicretin dördüncü senesinde olmuşdur. tefsirinde Hazret-i İbn Abbâs-in: «Kasr ederek kılınan ilk namaz ikindidir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onu Usfân-da Zû Enmâr gazasında kıldı.» dediği rivâyet olunmuşdur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Yolcuların Namazı Ve Bu Namazın Kısaltılması Bâbı