1853-)
Bize Osman b. Ebî Şeybe ile Ishâk rivâyet ettiler. Osman dedi ki: Bize Cerîr Mansûr-dan o da Ebû Vâil-den o da Abdullah’dan naklen rivâyet etti. Abdullah Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında bir gece tâ sabaha kadar uyuyan bir adamın lâfı edildi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): öyle bir adamdır ki şeytan onun kulaklarına.» yahut: «Kulağına bevl etmiştir » buyurdular. hadîsi Buhârî «Kitâbu-t-Teheccüd» «Kitâbü Bed-i’l-Halk» ve «Sifatü İblis» de; Mesâi ile İbn Mâce dahi «Namaz» bahislerinde muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir. rivâyetinde: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanında bir adamın lâfı edildi de: O sabaha kadar uyur; namaza kalkmadan sabahlar: dediler. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): kulağına şeytan bevl etmiş.) buyurdular.» denilmektedir. zahirine bakılırsa o kimsenin kalkmadığı namazdan murâd farz namazdır. Bâbımızın rivâyetinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-m kulaklarına mı yoksa kulağına mı dediğinde râvî şekketmişdir kulağa bevletmesinden ne kasdedildiği ulemâ arasında ihtilaflıdır. Bâzılarına göre bu sözden hakikat mânâsı kasdedilmişdir. «Bu sözün hakîkatma bir manî- yokdur. Çünkü hakikatini kasdetmek müstahîl değildir. Şeytanın yiyip içtiği ve evlendiği sabit olmuşdur. Binâenaleyh bevl etmesine de bir mânı yokdur.» demişdir. göre bu cümle bir temsildir. Uyuyan kimsenin ağır ve derîn bir uykuya dalması ve namazdan gafil kalması kulağına bevl edilip de işitmez olan ve hissi fesada uğrayan kimsenin hâline benzetil-mişdir. Maamâfih Hattâbî bu sözün hakikat olabileceğine de ihtimâl vermiş: «Eğer murâd hakîkaten şeytanın bevli ise bu da inkâr edilemez...» demişdir. «Bu söz şeytanın o kimseye tehakkümünden ve o kimsenin şeytana râm olmasından istiaredir.» diyor. «Bu söz şeytanın o kimse ile alay ve istihza etmesinden kinayedir. Çünkü bir şeyle alay eden kimsenin o şey-in üzerine bevl etmesi âdetdir. Onu son derece hakîr gördüğü için adetâ bevl yeri olan hela yerinde kullanır.» derler. Kuteybe (213-276) ye göre bevlden murâd ifsâd etmekdir. Araplar bevl kelimesini ifsâd etmekden kinaye olarak kullanırlar. Ve: filân şey-ı hatırdı...» mânâsına «filan şey-in üzerine bevl etti.» derler. Ahmed-in rivâyet ettiği Ebû Hüreyre tarîkında râvîlerden Hasan-ı Basrî: «Vallahi şeytanın bevli pek ağırdır.» demişdir. mes-elesinde gözün zikredilmesi daha münâsip olduğu hâlde bu hadîsde kulağın zikredilmesi Tıybi-nin beyânına göre uykunun ağırlığına işaret içindir. Çünkü intibah yeri kulaklardır. Burada necasetlerden de bevlin zikredilmesi deliklere ve damarlara kolayca akıp girdiği içindir. Bu suretle bütün âzâya bir tembellik verir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Bütün Gece Ta Sabahlayıncaya Kadar Uyuyan Kimse Hakkında Rivâyet Edilen Hadisler Bâbı